Ey Şehir Şiiri - Cesur Dağlı

Son kar tipisinde
Kapanmış yüreğine
Zamanın gelgitleri içinde
Bir ipek yolu kervanı gibi
Adımlarken tarihi aheste...
Akıncıların zafer türküsüyle uyanmış
Ve yanmış soğuk ikliminde
Bir baharı aramak için geldim işte...

Geldim işte bir baharı aramak için
Kuranın yılan izi kıvrımlarında...

Kura can verir
Uzun vadinin kavruk toprağında
Yunus gibi yanmış
Açık alınlara...

Ey şehir
Burdan Kura geçti
Yunus gibi yöğrük
Köroğlu gibi çağlarcasına...
Ve şimdi biz geldik
Bir kuşluk uykusu vaktinde
Toprak uyanmadan daha...
Daha biz geldik
Duymadan Kura...
Anlatmadan münbit vadiye
Emeğin bereketini solo fısıltısında...

Ey kalbimin şiiri
Ve ey şiirimin kalbi
Sana geldik, kar pamukluğunda
Bir rüzgar savurdu bizi sokaklarına
Adına rahmet dedik basmadan toprağına
Kalbimizin sıcaklığı değdi
Sert rüzgarların örselediği alnına...
Sana kalbim ağdı salkım söğütler gibi
Yıkanmak için Kuranın kıvrımlarında...

Ey kalbimin şiiri
Ve ey şiirimin kalbi
Uyandırmak isterdim seni
Göklerle daldığın kadim sohbetinden
Ve almak isterdim nabzını
Alperenlerin sıcak nefesinden...
Veya uzanmak karbeyazı ellerine
Bir sofu tevekkülüyle yudumlarken tesbihini
Bir can gibi yoldaş olmak
Abdal gibi yapışmak eteğine
Bir derviş gibi kollamak nazarlarını...

Ey kalbimin şiiri
Ve ey şiirimin kalbi
Efsaneler açar çiçek gibi Ilgar eteğinde
Ürkek balıklar yıkanır Çıldır Gölünde
Hüdhüd kuşu yuva kurar Şeytan Kalasının bedeninde
Süleymanın emrinde...
Yeşilbaş ördekler gezinir Kırkpınar üzerinde
Ve turnalar gelir Ramazan Tabyalarını öpercesine kanatları
Kuşlarına öğretmek için baharı...
Anlatmak için cennet ikliminin izdüşümlerini...
Bir güzellik bırakmak için çıplak doğanda
Bir kanat şakırtısı
Hoş bir sada olmak için sağırlaşan kubbende...

O halde sen de
Bir hüzün türküsü yak
Eylül günlerinin geçişinde
Turnaların yola dizilişinde...

Ey kalbimin şiiri
Ve ey şiirimin kalbi
Biz geçtik turnalar gibi
Yıkık gönlünün sokaklarından...
Sana bir ün ettik,
Sarhoş yalpası caddelerinin
Yılgın bakışlı sofalarından...
Duydun mu yüreğimizdeki can atışı
Çekip almak için seni kahpe kucağından...
Bir güvercin gibi uçurmak için seni
Deli tay gibi vurmak için dağ başlarına
Bir keklik gibi sürmelemek için gözlerini su kenarında
Ve bırakmamak için en sadık dost gibi
Rahmet ırmağının ayak ucunda
Sitretil Müntehada

Ey kalbimin şiiri
Ve ey şiirimin kalbi
Bizi unutma...