Parlasın üstünde hilal ve yıldız
İzinden yürüsün ahkam-ı beşer.
Yolun açık olsun kalma hiç yalnız
Asalet -duruşun heybetli asker.
Doğurmus analale yiğit bir aslan
Ecdattan emanet bu heybet bu san
Yollarımız burada ayrılıyor,
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
Devamını Oku
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
"Arş" taht demektir ve "Arş-ı ala"da Yüksek taht demektir Hasan bey. Kur'an'da çok sık geçen bu tabir Allah'ın kainatı yarattıktan sonra üzerine kurulup, kainatın içindeki kullarını oradan idare ettiğini söylediği misilsiz tahtının adıdır ve oraya da ancak kendisinin izin verdiği melekler ulaşabilir.
Kur'an'a göre, soydan, soptan gelen bir asalet söz konusu değildir. Kur'an'da en şerefli insanın, ondan en çok korkan muttaki insan olduğu zikredilir.
Dünya üzerinde Allah'ın taşının toprağının kutsal ya da mübarek olarak ilan ettiği iki yer vardır ki bunlardan birisi Mekke diğeri de Kudüs'tür. Bunun dışında kutsal ve mübarek bir yerden bahis yoktur.
"Üçler, yediler, kırklar ve üç yüzler" diye bir şey yoktur. bunların tamamı da hurafeden ibarettir. İslam'da Muttakilik, Muvahhidlik, Muhlislik, Muslihlik, Muhsinlik ve Müstakimlik vardır. Bunlar hem ayetle hem de hadisle sabit bilgilerdir.
Allah'ın, en kutlu nefer diye tavsif ettiği kişiler, kendisinden en çok korkan ve kendisine ve Resulüne her konuda itaat eden kişilerdir ki, bunların ırkları, soyları sopları hiç önemli değildir. Fasık, facir ve mücrim olarak hayat süren bir kişi peygamber çocuğu bile olsa cehennem halkındandır.
Hayırlı çalışmalar.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta