Padişah Şiiri - Uğur Musab Şahin

Uğur Musab Şahin
2906

ŞİİR


22

TAKİPÇİ

Padişah

Eşine ihanet eden biri sevse seni,
Bilinmez, sana da ihanet etmeyeceğini?
Kadın kumardır, oynamayan kazanamaz.
O Erkeği kaz görürken erkek onu aklı az.
Bedenini ve ruhunu verir, eğer o isterse
Deli gibi sevene de “deli” der, metelik sizse.
2012

Padişah huzuruna birini çağırır,
“Göster marifetin nedir” bağırır.
Orta yere iri bir çuvaldız dikilir,
Adam, üç beş adım geri çekilir,
Alır eline iğneleri, tam bir düzüne
İğneleri atar çuvaldızın gözüne.
Attığı iğneleri de, müthiş başarı,
Tek bir iğne bile, çıkmaz dışarı.
Salonda müthiş bir alkış duyulur,
Attığı her iğne de, hedefi bulur.
Sultan yanındaki vezirin döner
Adamı gösterir, şunları söyler.
“Yıllardır çalışmış boşu boşuna,
Yatırıp vurun yüz sopa şuna,
Sonrada, eline bin altın verin,
Gözüm görmesin, onu gönderin”.
1984

Ateşi yakmak kolaydır, söndürmek zor.
Sen söndü sanırsın, üfleyince yanar kor.
Yaramaz çocuktan farksız, elinde kibrit.
Kudurmuş köpek, cami duvarı arar it.
Isıracak köpek de, dişini göstermez.
Ok yaydan fırladı mı, yaya dönmez.
Türk milleti uysaldır, teperse sert olur.
Öfkesi şiddetlidir, yiyen dokuz doğurur.
Gözünü kararttı mı, karşıda durulmaz.
Tarihe bir bak, yedi millet durduramaz.
Arkasını Amerika’ya dayamış aciz millet.
Devlet bile olmamış, tarihte çekmiş zillet.
Ey İsrail! “mazlumun ahı”, çıkar aheste.
Gün gelecek, çakal misali sizler kafeste.
2011

Kadının “beş dakikaya hazırım” sözüne kanma
Erkek de “beş dakikaya evdeyim” derse inanma.
2011

Yüceler yücesinin,
Cüceler cücesine ikramı hayat
Ruhum ebediyete,
Bedenim, faniliğe duçar heyhat!
2010

Adamın ciğerini satsan, beş para etmez.
İki paralık adamdır, konuşur arkandan.
“Üçü beşi aramaz”, eli cebine atmaz
Hatta meteliğe atacak, kurşun bulamaz,
Her şeyi tamamdır, bir eksiği var edebi.
Sonradan görmüşlük, bunun tek sebebi.
Duygu bilimin aciz kaldığı, bir kör nokta
“Yok” sanılan varda, “var” sanılan yokta.
Yunus ve Mevlana gibi Hakkı ararsın
Ya çiçeğe dil döker, ya döner yanarsın.
Canımı iste veririm, kalbimin sahibi var.
Bir tarafta sen varsın, bir yanda eşim yar.
Bizimkisi imkânsız aşk, soranlara ne deriz
İkimizde çocuklu, ikimizde bak evliyiz.
2011

Bugün doğan çocuğun, ölen dedesiydi.
Kulak ezanıyla karıştı, verilen sala sesi.
2011

Neyleyim, olmasın üçüm beşim.
Ruhum ebediyet ister, arkamda leşim.
Ey! Fanilik, sen ölümlüyle, geride kal
Bedenden çıkar ruh, salıverir tutkal.
Sırrımı bilirse keserim sakalımın telini,
Söylerse koparır atarım hatta o dilimi.
İnsan eşinden de, sırlarını saklanmalı
Yoksa mubah olur, damarlarında kanı.
Özündeki temizlik, sözü kadar evladır
Yere inmeden, göğe çıkmaksa hayaldir.
Kadın güzeldir, kocanın kocadığı yerde
Havlayanla, ısıran köpek düşer derde
Tecrübe başarıdır, sabır dersen muallimi.
Maskeleri takanları yorar, o yüzlerin kiri.
Şeytan hangi günahı, günah diye yaptırır.
Nefsim gibi nefsiniz kanar, kazan kaldırır.
Kim gençliğini alabilecek kadar, zengindir,
Son nefesten sonra, kim bir nefes alabilir?
2010

Kim bilir kim silecek taşıma,
Pabucunun kara çamurunu?
Kim bilir hangi haşarat yiyecek,
Bedenimin çürük hamurunu?
Kim bilir kim mezar ziyaretinde,
Kabrimi çiğneyip de geçecek?
Kim bilir kim mezarımı ziyarette,
Bir Yasin-i Şerif devşirecek?
İlk nefes ve son nefes arası,
İnsanoğluna biçilen bu ömür
Kimi için, elmas kristal karası
Kimine kara bir lekedir kömür.
Ne gözün rengi, ne söz ahengi,
Ne de davulun dengini bilir.
İstediği zaman konamayan kuş,
Gökyüzünde uçarken de esirdir.
Sebep mi, zaman mı şehit yapar?.
Yaptığın işte Hak, niyete bakar.
2010

Ne bir şeref kaldı, ne hasiyet, ne onur
Bu düzen, neden hep şerefsizleri korur
O utanmazlar, birde “kader utansın” der
Ya Rab! Sen bu zalimlerin belalarını ver.
Kimi haçta adını değiştirmiş ama riyakar
Saçı sakal ağarmış şalvar sarık günahkar.
Oturunca mangalda ne kül, ne kömür kalır.
Oysa ne faiz der, ne kul hakkı ne bulsa alır.
Yüreklerinde, ne zerre kadar insan sevgisi
Nede bir samimiyet, zira mala mülke ilgisi.
Dünya malı emanettir, ganimet sanıyoruz.
Dün dedem avundu, bugün biz avunuyoruz
Yarın torunlar oyalanacak, yine aynı devran
Dedesinden toruna , beşikten kabre kervan
Ölüm pusuya yatmış, nerede nasıl bilinmez.
Öleceğini herkes bilir, ama kimse ilgilenmez.
2020

Uğur Musab Şahin
Kayıt Tarihi : 26.5.2010 15:30:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Abdulvahap Yıldız
    Abdulvahap Yıldız

    Tebrikler, güzel temalı bir şiirdi, ama bence biraz daha üzerinde çalışın....Bu şiir daha da zenginleştirilebilir......Abdulvahap Yıldız

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Uğur Musab Şahin