ey imge,
sonsuz bir sonbahar ol içimde
kanat kanatlarımı
sal beni güz yorgunu bahçelere.
olmadı,
bir kuru yaprağın kalbinde
kıvılcım kıl beni,
ateş kıl.
Sen, en çok ateşle bilinirsin de
ne durursun hâlâ önümde,
ömrümde,
acıyan yanlarımı
salmak için uzak denizlere
ne istiyorsun göz kapaklarımdan.
istediğin bir şiirse,
bir tınıysa eğer
bu hep sende.,
ey imge.
takvimlerden koparılmamışken yapraklar,
kirlenmemişken alyuvarların elleri
gözler keşfetmemişken gözgüleri
sen vardın.
ve sen beni benden alandın.
Kendine salandın
peki neden şimdi,
ölmekle kalmak arasında kaldığım
şu zavallı a’rafta
öpmezsin beni kasıklarımdan?
neden titretmezsin yine
içimin çocuksu kimsesizliğini
ey imge,
ben senin çocuğundum hani,
dar ağaçlarında seni söyleyendim,
senin için ışıksız ormanlara
katıksız ve katışıksız gidendim…
ne oldu da öldürdün bilincimi
öksüz koydun çocuksuluğumu?
ey imge, tut ellerimden…
bak kaymaktayım gerçeğin iğrençliğine.
tut kalbimden,
ölesiye imge kıl beni
sen kıl
çün düşmekteyim dillere…
dilsizliğimle
sağırlığımla
kalakalmaktayım
ateş ve buhran denizlerinde…
Kayıt Tarihi : 3.3.2007 08:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir ekim sabahı… Dillerde hicran, Ruhta ilham Ve idüğü belirsiz dizeler Aynen kaydedildi defterlere...

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!