gözlerim uzaklara dalıyor
yunan adlarının duman kaldıran bacalarında ufkum
yalnızlığı yaşamak için kalkıp koca şehirden geldim
buduklarımın arasında gökkuşağı ve yalın sabah yağmurları var
terkedilenlerin diyetini ödüyor gözlerim
ağlamaktan bitap düştü düşlerim
baş ağrısı kıvamında zaman
ve mekan belirsiz uzaklığa gebe
sonu olan koridorlardan sıkıldım
kilise sakinliğinde bir huzur
camii sahipsizliğinde çalınmış bir halı
havra zenginliğinde altın ikona memleket
zavallı halkım
çaresiz ve üç kağıtçı
zenginliği duyarsızlığında saklı
yarısı politikacı yarısı savcı
geri kalanlar mafya ve kabadayı baba
kimsesi olmayanlar mazlum
ve yabancı sevdalara
sevmek haram parası olmayanlara
yıkıldı belki köyün
sular altında mahsül
belki töre düşürdü seni sokaklara
gece ve soğukken sokaklar
her bir tentede bir ölümlük beden bekler
bazen istiklal bazen kıbrıs şehitleri çokça cinnah
dili aynıdır gururun yokoluşunun
dinle beni ey travesti ey pezevenk ey orospu
kaç gel sende benim küçük kulubeme
bir dirhem igde bir damla zeytin yağı bulunur sana da ege de
Kayıt Tarihi : 11.4.2006 15:53:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Erdal Çoban](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/04/11/ey-halk.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!