-Ey gönül gökyüzünde seğirtip uçmak vardı
Bozulmuş bir ahenge üfledik neyimizi
Dipsiz uçurumlardı her gecesinin ardı
Kuruyan denizlere hapsettik gemimizi
Güneş dahi sarışın çölde guruba kaydı
Kurtaramadık gönül matemden izimizi
Ey dili pak nur-u ak içi berrak gönül bak
Biz kaldık kahır ile o yar ise şen şakrak
Makamını kaybetmiş haybeye şarkılarsın
Dilinde bir çobanın ta içinden dökülen
Tınındaki acıyla nice çağlar aşarsın
Gittiğin diyarlara selam götür bizlerden
Selam söyle yarinin gamzesine yanana
Selam söyle sözüne bir ömür adayana
Selam söyle gözdeki parıltıya kanana
Gülüşlerine bin bir manayla aldanana
Söyle nasihat alsın bizlerden sonrakiler
Akıl vermedi bize bizlerden öncekiler
Ey Gönül yandın işte bu değil mi isteğin
Sahip olduğunu sen kime benzeteceksin
Ferhat'ım zaten bunu çıkartıver aklından
Elbet sende birgün bir şirini seveceksin
Eser kalmayacakta çektirdiğin acıdan
Mutlu mesut günleri benimle göreceksin
Senin ahın içindir dolup taşan gayyalar
Beden denen kaleyi içerden viran ettin
Yanan yansın ateşte yakanlarda yanarlar
Cehennemin şükreden bir ruhtur ancak senin
Çok şükür çektiğime gördüğüme çok şükür
Ey Gönül içindeki kördüğüme çok şükür
Gör Gönül şimdi artık herkes gider gözümde
Kalbime yığılan bir müfrez ordu sabahım
Tabiatın aşkını yaşardım da bir gülde
Bizi böyle kaskatı yapan yansın Allah'ım
Kayıt Tarihi : 10.7.2020 10:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
12.06.2015 10:10- Cuma Antalya

TÜM YORUMLAR (1)