ey gökyüzünden tılsımlar döküp parlayan güneş
karanlığı yakıp yandıran ışık
ateşinle ham duygularımı etkile
bir alevinle şu katı kalbim binlerce tutuşsun
kurtulsun mahzenlerindeki gölgeler
can kadar aziz bir nefesle özgürleşsin
kutlu bir fanus içinde ummanlara salınan ruhum
ey içindeki volkanı söndürmek için gözyaşı döken güneş
şuleler arasına bıraktığın beka sırrını
inkılaplarını inkişaflarını isyanlarını
cehennem ile sırat arasında o şiddetli fırtınayı
o lav tufanını gel de şu kalbime sor
çilesi bin bir gün bühtanları bin bir gece
kelebekçe bu can bunca ateşe nasıl dayansın
ey her zerresi zulmetler üzerine serpiştirilmiş güneş
haşyetinle derinleşsin en kızgın çöller
arzın sinesine işleyen ağlayıp inlemelerin
o azametli saltanatın yeller essin yerinde
daha hiddetlisi en şiddetlisi benim sinemde
kalbimin her bir katmanı nice kıyametler koparsın
eriyip nice pınarlara nice mevsimlere dönüşsün
*
redfer
İlyas KaplanKayıt Tarihi : 16.11.2017 20:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!