ışıklar kesilince
alışınca gözler karanlığa..
ulaşamadığın yerlerinin
tek tanığı olunca acı..
sordun mu hiç ne kadar sevdiğimi?
belki gözlerine kaç kez gidip geldiğimi?
ya da senin sevmediğini bildiğimi?
hiç konuşmadın ki! !
parmaklıklar arasından sızıveren,yalın bir ışık zerresi
yeterdi önceleri gelecek hakkında umutlu cümleler kurmaya..
ŞİMDİ GÜNEŞ BİLE YETMİYOR HAYALLERİMİZİ AYDINLATMAYA::
karanlığa hasret mi kaldı acaba bu uğraşı? yoksa imkansız mı kazanmak
şimdi ''UĞRUNDA ÖLÜM OLSA'' lı cümleler kurduğumuz savaşı! !
ne kadar benzetme bulunabilirse
bir yağmurun toprak kokusuna sebebine..
ne kadar sigara içebilirse bir insan
hüzünden..
ne kadar ıslatabilirse
üzerine yağmayan..
yabancı geleir buralar bana
gitmek isterim..
avutmaz puslu gözlerin!
aynı boş sokaklardan
geldiğim gibi...
elimde bavul sahibine küs
sayfadaki sen,sen değilsin oysa
yanından geçerken uğramak zorunda kaldığım
tüm aşkların..
saf yanları iliştirilmiştir resmine
ve sen dağbaşı yalnızlıklarını
serinletirken olmayışımla..
çok oldu..
küçüktüm..
üzerimizi değişirken
annemiz odaya girdiğinde
utanmadığımız zamanlardı..
güneşi göremediğim günlerin
hüznü var gözlerinde..
yüzünde
eski bir yağmur sonrası..
neler yaşadın bilemem
kendi halinde bir gecenin
masumane karanlığına bırakarak aşkı
yaşadım sensizliği..
kanamayan ama ağrıyan yaralar gibi
için için yandı yokluğun..
bıraktıktan sonra beni..
bilseydim ki ben gidince
uçmayacaktı tek bir an kuşlar
bilseydim tek bir gün silinecek tarihten
koşarak giderdim yokluğa..
sorunlar..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!