senin bildiğin güz bir ev hali
ruhunu her yerinden oyuyor yaprakların
dalından kopup düşüyor yatağının ortasına
sen orda yuvarlanıp durursun önce
okuduğun kitaplar eskir elinde sonra
unutursun kapını bir başkasına açmayı
ne yapsan giydiğin her şey siyaha keser ne olursa
olsun ömrün hep ayrılığı öğütler sana
durmadan yalnızlığını yineler yüzüne karşı
sarıdır yılın on iki ayı sana güzdür mütemadiyen
siyaha döndürürsün örtünmek için karanlığını
kimseyi anlamazsın seni kimse anlamaz
odalar yalnız bırakır sokaklar desen öyle
yaşamak dediğin şey artık büyük bir vesvese
başka neyin acısı kalabilir ki insana
ve 'derin kesiği' kim kime nasıl anlatır
fesleğen nasılsa kuruyacak
güz neresinden baksan sararmış
yapraklar kadar içine dolmuş ne yapsan yazın
yerini tutmaz çünkü bütün pankartlar inmiştir
sessizlik külünk gibi en derinine senin
bildiğin güz bir ev hali belki bilmediğin neydi kim bilir!
Halim ŞafakKayıt Tarihi : 19.8.2002 02:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!