Onlar “merhaba” dediğinde
kayıt başladı,
bir formun içine eklendi.
İsim sorulmadı,
ölçü alındı.
İçindeki sınır çoktan çizilmişti:
rengin taşması taşkınlıktı,
ton fazlası fazlalık.
Bileğinde görünmeyen bir çizgi
yukarı doğru gerildi.
“Kimse yok,” dediler,
ama herkes
dokunmak istedi.
Sonra camın arkasına yerleştirildi:
sessizlik garantili.
Üzerinde üç kelime:
uygun / yumuşatılmış / kullanılabilir
Dokunmak isteyen
önce etikete uzandı,
sonra ses düzeyini kıstı.
Gözler yukarı kalkmadı,
aşağı da inmedi.
İçte dönen bir bakış vardı:
orada ses yoktu,
yalnızca formdu.
Bir şey kırıldı içeride.
Ad değildi,
adı verilen her şey dışarıdaydı.
O ise içeriden
bir sözcük seçti.
İpler çözüldü:
elden,
dizden,
bedenden.
Adımlar iz bırakmadı.
Etiketler düştü.
Kimse yeniden yapıştıramadı
yerine.
Bahçede yürüyordu.
Bahçıvan sanıldı.
Oysa sadece
izleri olan yerlere
çiçek bırakıyordu.
Ve artık biliyor:
Etiketler düşünce
insan da düşüyor gibi olur,
ama tam o anda
bir dil
yeniden doğar
içeriden
Kayıt Tarihi : 1.8.2025 18:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!