Belirdiğinde ufkun kızıl gölgesi,
Bir yaren bekler, bu deli ruhum,
Değmek arzusundayım, vakit vakit,
Lacivert vaktin karanlıklarına.
*
Çekilir nehirler, susar tabiat,
Yiter kehkeşanlar, söner mehtap,
Lisanım tutulur, sesim kesilir,
Canlanır ruhumun harpleri.
*
Bağışla ey yar, sevdalıyı,
Şimdi dokunuyorum kirpiklerine,
Duyumsamam elemi hiç,
Mızraklasan dahi bedenimi.
*
Bizi terk etti müjdeler,
Ömrü sardığım, bu beldede,
Bir taze filiz misali,
Gövdede uyuyan düşler.
*
Gizledim zifirinin sinesine,
İpek yumuşaklığındaki parmakları,
Bağrım kor püskürtüyor,
Ulaşsın feryadım arşa.
*
Vahşi pençeler vursun göğsüme,
Geride kaldı, bitkin hislerin,
Budaklansın yere, eski anılar,
Kuralım billurdan köşkler.
*
İkiye katlayalım, kederi karıp,
Dolaşır durur, adımlarımızda,
Güzergah boyu, derlediğimiz yarınlar,
Omuz omuza, geçtiğimiz patikalar,
Sanma, durup bizi gözlerler.
*
Ilık gelirdi, ninniler gibi,
Eteğinde yattığımız zirveler,
Kessen de, keskin bir orakla,
Ant içerim, böyle sızlamazdı.
*
Kıymadı canına böylesine,
Hazan vaktinde, sarı yapraklar,
Öfkelenme, küllerinden doğan o kuş gibi,
Vakit dar olsa da, tutkumuz delice.
*
Danışmalısın, göğsünde yeşeren çiçeklere,
Sormalısın, içindeki o rayihaya,
Kışın ortasında, baharı müjdeleyen,
Göğsünde filizlenen, o eşsiz renklere.
Kayıt Tarihi : 17.12.2025 20:40:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!