Ey , Esrar-ı kalbim!
Gizemin ruhuma zehir ,
Derûnî ifşalarım bâzehr.
Nil misali kutsal,
Nil misali bekâ.
Ey esrar-ı kalbim!
Saklarken seni, Leylâ kederindeyim,
Giz sevdam , deli gömleği biçtirir,
Bembeyaz kefen.
Ben , Necid çölleri kadar yanarken,
Sen , Nil kadar soğuk, uzak.
Binbirgece masalları yazmak muradındayken,
Vesveselerimden bercesteler yazıyorum.
Korkularım da deli gömleği biçtiriyor ,
Bembeyaz kefen.
Gitti! Yazıyor kızgın kum tepelerinde,
Hicaz’ da
Kalbimi taşlayacak kadar merhametsiz Taif’sin,
Alamut Kalesi kadar , erişilmez,
Hayber kadar yıkılmaz duvarların.
Ey esrar-ı kalbim!
Sen bu denli güçlü ve ulaşılmaz,
Ben, surlarında gedik açılmış, yıkık, viran yorgun İstanbul Surları
Ve elimde zafer değil, teslim bayrağıdır burçlara diktiğim.
Yenilgimin emaresi beyaz kefenim,
Teslim bayrağım göndere çektim.
Fethedemediğim kalbin huzurunda , ihtiram ile eğildim.
Kayıt Tarihi : 26.2.2025 04:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!