Biz Türkler oldum olası mizaha/gülmeceye yetenekli bir milletizdir. Geçmişten gelen birçok mizah ustamız, halk kahramanlarımız vardır. Bunların en başında hepinizin bildiği gibi Nasrettin Hoca, İncili Çavuş, Bekri Mustafa, Hacivat ile Karagöz, Karadeniz'den Temel Reis ile Dursun ve Fadime ilk aklımıza gelenler. Hepsi de bizim içimizden öz benliğimizden çıkmıştır. Mizahın/Gülmecenin sosyal çalkantıları çok olan toplumlarda bir toplumsal muhalefet olarak, yerleşik düzene bir başkaldırı olarak serpilip geliştiği söylenir. Hiç bir diktatör ve baskıcı rejim mizahçıların elinden ve dilinden kurtulamamıştır ve bundan sonrada kurtulamaz.
Bir zamanlar dünyanın sayılı mizah dergileri arasında bulunan Gırgır ve Fırt dergileri çağdaşları olan Mad, Krokodil gibi Amerikan ve o zamanki SSCB yani Sovyetlerin mizah dergileri ile boy ölçüşecek kadar kişilikli ve sağlam dergilerdi. Şimdilerde eski günlerinden çok uzaktalar. Bunun bir sebebi da sanırım televizyon kanallarının çoğalması ve bu kanallarda bir sürü mizah içerikli dizilerin yayında olmasıdır. Yabancı kanalların birçoğunda, gerek BBC olsun gerek diğer Amerikan ve Alman kanalları olsun alt yazılı gülmece programlarına denk geliyorum ara sıra ama her nedense onlara bir türlü gülmek hatta tebessüm etmek bile gelmiyor içimden, araya kahkaha efektleri koysalar bile ki aslında bize de çok ters bu kahkaha efektleri. Zaman zaman yabancı sitkomların taklidi olan Türk dizilerinde de rastlıyorum ve de hiç hoşuma gitmiyor. İnsanın içinde gülme isteği varsa, espri kaliteliyse güler kahkaha efektine ne gerek var, gülme isteğim yoksa sen oraya elli tane efekt koy tebessüm bile etmem.
Nasrettin Hocanın, Karadenizli Temel'in anlatılarında hep çıkarılması gereken dersler ve engin hayat tecrübeleri vardır dikkat ederseniz. Bizim çocukluk zamanlarımızda vardı daha da var mı bilmiyorum? O zamanda bayat Amerikan esprileri derdik, bakıyorum o zamandan bu zamana değişen bir şey yok yine esprileri bizleri güldürmüyor da kafamıza uymuyor da. Tabi ki bunda en büyük etken toplum yapılarımızın ve ekonomik, sosyal, sosyokültürel durumlarımızın çok farklı ve birbirine zıt oluşudur diyebiliriz.
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta