“her şey yeterli olsun”
a.
çınar ağacımın dalındaki son yaprak
düşlerinin alevden kıvrımları var senin
meğer güneşinde gölgeni büyütmüşüm
turkuaz tablolarda bestelenmiş korkuyu
ezdiğin yüreğimle alkışlamışım meğer
yokluğunu kaldıracak yüreğim
yalnızlığında mahkum
birgün gideceksen eğer
ihanetle bitecek vuslatlarım yok benim
başladığında biten bitimsiz ayrılıklar
ağlamasınlar diye yeminle tutar
devrilen yalanlarda uykusuz gözlerimi
bir cehennem damlarsa gözbebeğinden
senin olur kıymet bilmez işaret
anahtarı kaybolmuş kilitli kapılarda
avunur buselerin tercih ettiği hüzün
b.
bir erkek neden arar zehrini özgürlüğün
kadınların kalbine nasıl düşer baldıran
öldürülen aşkların âh’ında kalakalsın
töresini unuttuğum bu oyun
akşamında gezinen yorgun yürekler
isyan kokan bir çiçekle solacak
kendini bir inkara terk edince her sevda
damarı çatlayacak cebindeki uykunun
şimdi
hicran vaktiyle uçan kelebekleri
kınında duran o kelimeden alıp gitmeli
mektuplarda hıçkıran ateş böceklerini
karanlığa gömmeli
c.
kanadımın altında uçmaya razı gönül
resimlerin kaderi ateşle mi yazıldı
sebepler dünyasındaki sebep
bir esmer hüzünle mi açıldı
/ perdesi ayrılığın
köprüleri geçince deliren ırmak
yetim bir çocuğa benziyor bazen
kıyametin ardında beliren sözcük
yine nur mu diyecek
içimde renksiz duran baharlarına
mazisini kaldırıma düşüren avareler
tenhasında delirir tutsak fenerlerimin
bu kadar sessiz olsa endamı yürümenin
yağdıkça yağmurundan kaçar benim düşlerim
d.
tedirgin gülüşümü tırmalayan sen
azar azar kaybolan yangınısın sancımın
aşk
yakamda öksüz bıraktığın söz
eksik kalmış hayatın ıssızlığı kadardıR
parmağımdaki yüzük ateştendi / ateşten
/hikayesi yarım kalan bir hayal/
avucuna bıraktığım aşkımın rüyasıydı
dönülmez gitmelere karışacak birazdan
kirpiğimde demirden dağları sevinçlerimin
e.
her masum aşk kırmızıdan soruldu
kurşun yüklü besteler içine çekti beni
yüzünün ırmağında kirlendiğin zamanlar
sanki gümüş bir tülle öldürdü elem beni
kalabalık sandığın sokaklarda arama
cezbesini yitirmiş çeşmelerden sor beni
seni ateş saklasın
beni
bir esmer hüzünle hatırda kalan
belki de
uzaklıklar hediyesi kolay unutulmanın
.
Mehmet Şamil BaşKayıt Tarihi : 28.8.2008 06:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Haziran 2002'de Trabzon'da Karadeniz Yazarlar Birliği'nin zağanos köprüsüne, akşama ve güneşe bakan balkonunda demli çaylar eşliğinde yaprakları henüz tükenmemiş defterin sayfaları arasına sevdiğinden ayrılan bir dostun anısını canlı tutmak için kaleme alınmıştır. Şiirin ses dosyası Haziran 2004 tarihinde 'Aşinağme' müzik&şiir etkinliklerinde alınan kayıttır. Görselleme 10. Gebze Eskihisar Şiir şöleni için yapılmıştır. Şiir, 'Ay Vakti' dergisinin Eylül ve Hüzün ağırlıklı 60. sayısında Eylül 2005 tarihinde yayınlanmıştır. Evet bütün hikaye bundan ibarettir.
![Mehmet Şamil Baş](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/08/28/esmer-huzun-3.jpg)
Şair beye, daha manalı ve daha hikmetli yeni şiirlerinde buluşmak temennisiyle hayırlı çalışmalar dilerim.
Kendine has bir şiir. Şairin de şiir anlayışı ve kurgusu oldukça farklı.
Anlayamadığım neden her bölüm başına harfler verildiği.
Yüreğe, kaleme, ilhama sağlık.
Daha nice nice ödüllü şiirlere...
Sağlıcakla
'GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ'
...şiir yazmak başka bir şey, yoksa yazı stilini kaydırarak, abc uydurarak bir yere varamazsınız. bugün övündüğünüz o ödüller sadece ve sadece günü kotarır (kurtarma sözcüğünü kullanmadım. bu bambaşka bir şey) ve kendi kendinizi kandırmış olursunuz.
...biz dosta acı olanı söyleriz. ama ona uyduğunda görecektirki meğer ağzımıza bal sürülmüşte bizim haberimiz olmamış diyecektir.
...saygılar sunar başarılar dilerim.
TÜM YORUMLAR (6)