Ey gökyüzünün sahibi!
Dara düştüm,
dilimde dua, gözümde umut,
yüreğim uçurum kenarında.
Her yıldıza göz kırpıyorum,
Gözler artık kendiliğinden ağlıyor,
İlla yaş dökmek mi gerek?
Bakışlar içe doğru kanıyor,
Sessizlik, çığlıklardan daha gerçek.
Eskiden ağlamak hafifletirdi,
Bir gökyüzüm var,
yıldızlar kadar sessiz,
ama hep orada.
Babam…
Gecelerin sükûnetinde
Kalbim, dili çözülmemiş sırlarla ağırlaşıyor.
Sanki her suskunluk, bir secdeye dönüşüyor içimde.
Ne yana baksam, dönüp dolaşıp
Görmediğim ama bildiğim bir huzura çarpıyor gözlerim.
Konuşamadım.
Gecenin en karanlık anında, yıldızlar bile kaybolmuşken, içimde büyüyen bir sessizlik var. Söylemek isteyip de sessiz kalmak, kelimeleri yitirmiş gibi susmak, böylesi lâl olmak; ya yalnızlıktan ya sensizlikten.
Ve şimdi, bu suskunluğun içinde yalnızca içimdeki fırtına konuşuyor.
Öylece duruyorum, kelimeler boğazımda düğüm, gözlerim gökyüzüne mühür.
Kalbim bir türlü söyleyemediklerimle ağırlaşıyor.
Bir isim var dudaklarımda, fısıldasam bile ulaşamayacağını bildiğim…
Yolun sonu gibi sandım nice kez,
Gecenin içi içime sızarken,
Bir ağırlık çökerken ruhuma,
Kendi içimde kayboldum bazen.
Ne dua sesim yükseldi göğe,
Bir şehir uykusuz, sokaklar sessiz ve yalnızlık ağır bir sis gibi çöküyor gecenin omuzlarına. Gözlerim tavana mıhlanmış, düşünceler zihnimin kıyısında gelip gidiyor.
Zamanın nerede başladığını, nerede bittiğini unuttuğum bu saatlerde, bir düş beliriyor yorgun göz kapaklarımın ardında.
Uykusuzluklarda uyuyan bir düş!
Biraz geç kalınmış, biraz erken alışmış.
Belki de zamansız bir yolculuğun ortasında yakalanmış. Bir gölge gibi süzülüyor hatıraların arasına, geçmişle geleceğin arasında ince bir çizgiye dönüşüyor. Sesini unuttuğum ama varlığını hissettiğim o düş, karanlığın içinde sessizce nefes alıyor.
Hem bin yıllık yorgunluk taşırım,
Sonsuzluğun eşiğinde durmuş gibi,
Gözlerimde eski çağların suskunluğu,
Ruhumda sayısız seferin izleri.
Her nefeste bin kere göç etmişim
Ve bin kere dönmüşüm kendime.
Zaman, sessiz bir cellat gibi
Ruhumdan ince ince parçalar koparıyor.
Her saniye, kendimden biraz daha eksiliyorum
Bir gölgeye dönüşüyor varlığım,
Karanlığın koynunda saklanıyorum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!