Gerçekleşen hayallerin koynuna sardım ben seni.
Kendimi yüreğimle bir masada,
Şerefine yudumlarının arasında bıraktım.
Ildır da bir gün,
Çaresizlik bir hançer gibi
Saplandı bağrına bütün umutların.
Böyle mi konuşmuştuk seninle ilk
Böyle susmayacaktık...
Konuşacaktık, paylaşacaktık, balığa çıkacaktık...
Belki de kimi zaman ağlayacaktık.
Neden acaba?
İnsan ruhuna iyi gelen insanlar hep giderler.
Ah gidiyor işte, göz göre göre.
Durdurak bilmez ille de sen deyişlerim
Yorulmak nedir bilmez gelişlerim
Coşkuyla sana seslenişlerim.
Ah gidiyor işte, göz göre göre.
El değmemiş körpe hüznünü vurup sırtına
Annemi istiyorum
Ne olur çağırın gelsin buraya.
Ellerindeki sıcaklığı,
Gözlerindeki şefkati,
Yüreğindeki sevgiyi
Yanımda görmek istiyorum.
Usul usul süzülürken gecelere
Gitmeden, merhaba diyen cosmos keşişmelerine...
Uzun uzun suskun sohbetlerde
Sus pus yorgun kelimelerle
Mevlana gibi,
Gel.
Beni seve seve, yüreğinle bir bir topladın önce,
Sonra sevdiklerinle çarptın çoğalttın,
Sevmediklerinle de böldün, parçalara ayırdın
Acımadan yüreğinden çıkardın,
Fazlalık geldim ben
Beni hiç hayatına katamadın:..
dönüşünde evin yolunda yine ben karşılayacağım seni
kah kaldırım taşlarında
kah sokak lambalarında
kah körfezin sularında
yağmurlarla damla damla geleceğim bazen mis gibi toprağın kokusunda çiçek çiçek
işte bende o an seni kokluyor olacağım her rüzgarın esişinde,
dönüşünde evin yolunda yine ben karşılayacağım seni
kah kaldırım taşlarında
kah sokak lambalarında
kah körfezin sularında
yağmurlarla damla damla geleceğim bazen mis gibi toprağın kokusunda çiçek çiçek
işte bende o an seni kokluyor olacağım her rüzgarın esişinde,
Bilmiyordum tatlı çocuk
Seni tanımadan önce bilmiyordum,
Sensiz zamanın nasıl geçtiğini.
Nelerle ilgilendiğimi.
Seni tanıdıkça anladım
Sensiz yaşamın anlamsızlığını.
doğum gününüz nedeniyle girdiğim sayfanızda çığlık adlı şiirinize baktım anlatılmak istenen çok şey okudum kısa ama öz tebrkler sevgiyle kalın