Ben başka bir yerdeyim
Benim de çağıranım var,
Bir dünden, bir yarından.
Bir hüzünden, bir sevinçten
Sonsuzluğa açılan penceremden...
Hani düşe kalka yürüyorduk ya
Kah güneşli, kah yağmurlu sayfalarında ömrün
Yerin, göğün, denizin güzelliğini
Aşkın yüceliğini, ölümsüzlüğünü gördük de,
Gözümüz, gözümüzün önündekini göremedi...
doluştular mı odanın dört bir köşesine
tıpkı için titrediğinde
sırtından omuzlarına dolanan sıcacık bir şal gibi yüreğim
usulca dökülüyorum omuzlarından
mevsimi yok,
gecesi gündüzü yok
Mavi hüznümde açan,
Gitmelerimde kalan,
Gözlerimde duran,
Yüreğime dokunan,
Beni sonsuzluğuna taşıyan,
Mavi huzurla tanıştıran.
Belki bir gün alışırım sensizliğe
Kim bilebilir ki,
Alışırım sensizliğe.
Geçmişe olan özlemim katlar ikiye.
Kim bilebilir ki.
Belki bir gün alışırım sensizliğe.
sabahın alacasından
gecenin karanlığına kadar
gözlerinin içinden akıp giden
aceleci ama
sende acelesi olmayan
zamanı durduran gözlerinde ben
Aşk, her daim gözlerde yaşmış
Kimi gün neşe,
Kimi gün acı kaynağı...
İnsan yalnız saadetlerinden
Almıyormuş ilhamını.
Aşk böyle mi olmalıydı
Yürekler bir, bedenler ayrı mı kalmalıydı
Geceyi gündüzü, çiçeği böceği, mevsimleri
Denizi, güneşi paylaşsak,
Aynı yastıkta yaşlansak
Ahh! ne güzel olurdu.
Mış mış mış...
Yaşan-mış-lıklar-mış
İnan-mış-lıklar-mış
Aşk var-mış
Bazen yok-muş...
Bendeki sen.
Her daim kaynıyordun
Bıkmadan.
Usanmadan.
Yorulmadan.
doğum gününüz nedeniyle girdiğim sayfanızda çığlık adlı şiirinize baktım anlatılmak istenen çok şey okudum kısa ama öz tebrkler sevgiyle kalın