Eskiz Şiiri - Mustafa Yılmaz 8

Mustafa Yılmaz 8
13

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Eskiz

mü’mini kalmamış bir dinin
peygamberi olmak istemez kimse
doğrudur ve bekli de haklıdır
ama eskiz bir ayıklanma içindi
düşünmekle oluş arasında
sıkboğaz edilen a’raf

doğurgan bir bekleyişte ham
bir atılganlığa bel bağlamayı
yankılı bir susuştan arta kalan
modası geçmiş bir hayat diye
belki bir enver paşa inadıyla
yoklayıp doksan bin kere yok yere
doksan bin kere allâh-û ekber gibi

ey yakışıklı beyler
ve kibirli genç kızlar
gözlerinizi artık kapayın üzerime
ben belleğinde zakkum ninnisi
gövdesi acılarla iliklenmiş
infazı eskiz cenderesinde
şiir bekliyorum

artık herkes iyice bellesin
her hayatın bir kelimeyle
her kelimenin bir kekreyle
başladığını ve kökünden
zamansız budandıkça
dal veren dölün hikayesini

sustukça büyür eskiz gövdesinde
titreyişle çoğalan sancıların
akrep dönencesinde büyüyen benliği
eskimiş şehir kokuları arsında
duymayı bilmek istemeyişiyle

poetikaya tırmanan yokuşun kamburuna
yüklenilmiş bilmek ağrısı
aynı yoldan yürürken insancıklar

hayır bu değil içimde dolaşan
sûre-i mülk’ü arar gibi
necid çöllerinden gelen bedevi

toprak bir bâkiyedir ayaklarımız altında
zorlu ölümler taşıyan kırılganlığıyla
ve çocuklar büyüdükçe
yüzleşmeyi unutur kendi eskizleriyle

bedeli ödenmemiş bir şiir yazmaz
göbeği çatlamış fiyasko
rahmine tutunamadığı cenin gibi
şehrin şehrin şehrin

kurar saltanatını kavs-ı kuzahta
ihtilal artığı bir semender
yankının intiharıyla zehirlenmiştir hasan
hüseyin doğranmış
şeyh said asılmıştır
artık hoyrattır dağlarda rüzgar
yanar eskiz bedeninde
güne çalan muştusu kan lekesinden

15.05.2003
edirne

Mustafa Yılmaz 8
Kayıt Tarihi : 17.5.2003 20:57:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mustafa Yılmaz 8