Eskiden Şimdiye Şiiri - İsmail Paşalı

İsmail Paşalı
96

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Eskiden Şimdiye

Bu dünya...
Menfaat dünyası...
Elinden tuttup yerden kaldırdıklarımız...
Boyumuzu geçince...
Kendilerini yüce sandılar...
Karşımızda el pençe divan duranlar...
Arkamıza geçince....
Kendilerini adam sandılar...
Günün döndüğü gibi dönenler...
Geceden sabaha....
Kendini büyük görenler...
Uykuda çaresizce ölü gibi bitenler...
Elbet sonsuzluk kapısında medet umacak...

Eskidendi...
Çok eskidendi...
Sırtta çeket...
Elde tesbis...
Ayakta yumurta topuk ayakkabılar...
Mertti,yiğitti göçüp gidenler...
Bu zamanda adam görünenin...
Etek giyindiği...
Etekle gezenin kahpelik ettiği....
Dostunu düşmana yem ettiği...

Velhasıl bir neslin...
Geçmişini inkar ettiği...
Ahir zamandayız şimdi....
Her şehirde olan...
Bir mecburiyet caddesi vardı...
Sıra sıra kahveler vardı...
Taburelerde oturanlar...
Demli çay içer...
Ağızlarda kıtlama şeker vardı...
Döndü zaman....
Kahvelerin yerini....
İşe yaramazlar...
Dedikodu köşeleri aldı...
Ağızda şeker değil...
Zehir kaldı....

Kaldısa başını...
Bir baksa ejdadınız...
Üzerime toprak atın...
Gömün beni diye...
Ağlar dedeniz,atanız....

Kireçliydi duvarlar...
Bilmezdik boyayı,alçıyı...
Eskinin insanın gönlü gibi...
Baktığın her beyazdı...
Şimdi yerini...
Kararmış dört duvar aldı...

Bir evde....
On nüfus vardı...
Kimisi damda,kimisi balkoda yatardı...
Kavga eden...
Babadan,anneden korkardı...
Etli yemek ayda bir çıkardı...
Annenden bir parça et istediğinde....
Tadını suyuna vermiş diye kızardı...
Bağ vardı,bostan vardı...
Harman yerinde günlerce yatılırdı...
Yılan çıyan,tilkiden,kurttan kaçan...
Korkak diye alay konusu yapılırdı...
Şimdi sinekten,arıdan korkanlar...
Beline silah takıp...
Elinde tesbihle dolananlar...
Bizim kabımızdan yemek yememiş...
İçtiğimiz yayık ayranın tadını bilmemiş...

Hey zaman...
Sen nelere kadirsin....
Gelip geçenlere bir laf etsen...
Dediğini duyanı bilirde...
Anlayanı görmezsin....

Bahçede elması olmayan...
Komşudan çalardı...
Canı erik isteyen..
Hınca hınç koynunu doldurur...
Mahalle aşşağı koşardı...
Bir gün,bilemedin iki güne...
Elmayı,eriği aşırdığı evin önünde...
Soluklanır,cesaretini toplarda...
Gider helallik alırdı...

Ne oldu şimdi bize...
Baba evlada...
Evlat anaya düşman...
Millet beytul mal çalar olmuş...
Bayrağa toprağa düşman....
Eskiden...
Toprağa basan ayaklarımız karaydı..
Vijdanlar ak,gönüller paktı...
Bugün...
Vatan topraklarında gezen...
Kararmış kalpler...
Korkak bedenler....
Atası az mal bıraktı diye..
Söğenler....

Vallahi bilmezdik...
Kim ne demiş...
Kim nereye gitmiş...
Kim kime gönül vermiş...
Artık herşey aleni....
Dedikodu eden...
Ardı sıra söven...
Yüzüne gelince...
Sanki bal yemiş....

Özledim çok özledim ben...
Çocukluğumu,gençliğimi...

Vucudumuz kirdi...
Kalplerimiz temizdi...
Cepler meteliksiz,delikti...
Yamalı pantolonlar şimdi moda...
Cepler dolu..
Gönüller boş gibi....
Gidenler git....
Kalanlar bitti...
Bir ejdat...
Bu kadar bozulupta bitmemeliydi....

fn:arıx

İsmail Paşalı
Kayıt Tarihi : 27.8.2024 14:57:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!