Yalnızlığın ve yalnız kalmışlığın kokusu sardı evlerimizi...
Hani biz küçükken daha,
Seneyede giyilir diye üzerimizde emanet duran bayramliklarimizi giydigimizde , Ellerimizin kına kokusuna, 80 derece limon kolonyası kokusu karıştığında, bize uzatılan rengarenk sekerlikten,daha sıra gelmeden hangi şekeri alacağımıza karar vermeye çalışırken daha,
Çalan kapı ziliyle kalabalıklasan evlerimiz , Türk kahvesi kokusunda dolaşan çocukluğumuz , yerini tek tarafı çöken üçlü koltuklarımıza bıraktı.
Sen kahkahalarımızın yerini sükunet aldı...
Bir çocuğun başını oksamanin yerini korkular, Yaşlı ziyaretinin yerini huzurevlererine girmenin yasak olduğu zamanlar aldı...
Şekerlikler dolu bitmiyor,
Fincanlar vitrinde tozlu kaldı...
Kucaklaşmak şöyle dursun , selamlaşmak unutuldu.
Şimdi şimdi biz çocukken daha ; haremlik selamlık oturulan akşamlarda , kadınların bitmek bilmeyen tatlı dedikoduları, çocukların daracık evlerde şen koşuşturmaları, erkeklerin siyaset konuştuğu, kiloluk kristal kül tablalarinin dolduğu dumanalti akşamlarda kulağımda kalan o klişe söz kaldı "Ahh Ahh Nerede o eski Bayramlar efendim"
Kayıt Tarihi : 13.5.2021 15:17:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Babaanne evinde bayram ziyareti sonrası vitrindeki resimlerde çocukluğum ve zihnimde canlanan bayram aksamlarindan sonra yazılmış birkac dize...




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!