yaz saçaklarında dolunay izleri gizlidir
kış sobaları karlı ateşlerde yanarken
cumbalı evlerin odalarında yanarken kış sobaları
ufkun ufku vurması gibi dar vakitli zamanlarda
yiyecekler telli dolaplarda saklanırken
bir derin ıssızlık sarardı her yanı usulca
mangaldan küller savrulurdu
etnik desenli kilimlere
ben mangalda kül bırakmazken üstelik
ben eski evlerde büyüdüm düşe kalka
mahalle aralarında dizlerim kanardı kimi zaman
yakan top oyunlarında hayallerimi kovalardım
polis radyosundan müzik dinlerdim en kralından
uhrevi duygularını kuşanırdım yaşantıların
nice sokak adları ezberimde, nice kapı tokmakları
çalınca kapılar bütün ihtişamı ile açılırdı birden
eskiden, çok eskidendi biliyorum
çok eskidendi o yıllar
o iki katlı ahşap evlerde
nasıl, nasıl da mutluydu insanlar
çocukluğumuzun geçtiği evlerdi onlar
belki eskiydiler, eskiydiler ama
umuda ev sahibiydiler
okuldan, işten dönerken ışıklar yanardı içlerinde
ve ince bir gülüşle birlikte
nasıl, nasıl da mutluydu insanlar
eskiden, eskidendi biliyorum
çok eskidendi o yıllar
o iki katlı ahşap evlerde
nasıl, nasıl da mutluydu insanlar
istanbul; 17.06.2018
Zeki Tüyen
Kayıt Tarihi : 15.7.2018 13:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!