bir mektup göndersen de açıp okumasam
ben hangisiyim; sen demekten başka
sana ulaşamayan zarf efendilerinin,
aç beni, başka pulum yok, başka mektubum
yok, yoksul olduğum söylenecek yoksa sana
annemin bir gül olarak terkettiğinden beri
Acılar vardır, bir de çaresizlikler
Ne zaman başladıysa benim öyküm
Yürüdük, kim bilir kaç yıl beraber
Bir yanımda aşk, bir yanımda olum
Durup kirlendim yaşadıkça
Aşktı beni yıkayan, Arıtan su
Devamını Oku
Ne zaman başladıysa benim öyküm
Yürüdük, kim bilir kaç yıl beraber
Bir yanımda aşk, bir yanımda olum
Durup kirlendim yaşadıkça
Aşktı beni yıkayan, Arıtan su
evet çok var söylenecek söylememek daha hayırlı deyip sabırla beklemek gibi yinede düşünceler arzular ve orman sesizliğnde beklemek
Büyük şâir'e(!): bu anlamsız ,veya hiç kimsenin anlayamıyacağı gizli anlamlar içeren DÜZYAZI/şiirden ötürü,4 veya 5 puan...BENCE
XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX
''Dam üstünde saksağan vur beline kazmayı''...
Şâir(!): nerden öğrenmiş , böyle yazı yazmayı...?
Bir ormandır , bir mektuptur,martıdır gidiyor;
Aklına koymuş , okumadan dinlemeden , azmayı...
Eminim seslenmek istediği TAİFE de bundan birşey anlamamıştır...Ama , bazı kelimelerden faydalanıp AKLINCA bir yerlere götürerek ANLAMIŞ GİBİ YAPAR...Ormana sapar...
Karşılıklı
Bir mektup
iki eder
Biri onların beni gördüğü
Biri benim onları gördüğüm
F.H.Dağlarca
'orman,
mektup
ve
martı..
birleşik
kaplar gibi'
arap
'bir anneye
nasıl
bir gül düşerse
bir martıya
bir orman düşüyor
şimdi'
'bir mektupta
biriktiriyor
içini'
Nice mektuplar için,nice ormanlar yakılmış,şimdi ne mektup gelir ne de fidanlar orman olur.Betimleme hazım edilmiş ve şiir edasında isyanınız kelimelerde bağrışıyor.Tebrikler.
'bütün ormanları
yalın kanat
geçiyor bir martı
gagasında bir mektup
mektupta
ormanın sessizliği'
Yitik Mektuplar
Benim için yazdıkları ne varsa
görmez gibi okuyorum geçerken,
bana yöneltilmemiş gibi
o haklı ya da kıyıcı sözler.
Yadsıdığım falan yok
iyi gerçeği, kötü gerçeği,
bana sunmak istedikleri elmayı
ya da almış bulunduğum zehirli gübreyi.
Başka şeyden söz ediyorum.
Tenimden, saçlarımdan,
dişlerimden,
yandığım şeyden mutsuz saatlerde:
gövdemle gölgemden söz ediyorum.
Niçin diye sordum kendime, sordular bana,
sevgisi de, sessizliği de olmayan başka biri
açar çatlağı ve bir çiviyle
vura vura
ulaşır tere, oduna,
taşa ya da gölgeye
bunlar öz varlığımken benim?
Niçin uzaktan gördüğüm dokunur bana,
ben ki varolmayanım, çıkmayanım,
dönmeyenim,
kuşları alfabenin ah neden korkutur
gözlerimi, tırnaklarımı?
Eli mi sevindirmeli, kendim mi olmalıyım?
Kimin oluyorum ben?
Nasıl rehine verdiler gücümü
her şeyimden oluncaya dek? .
Niçin sattım kanımı?
Sahipleri kimler kuşkularımın, ellerimin,
acımın ya da egemenliğimin?
Korkuyorum arasıra
uzak ırmağın yanında yürümekten,
korkuyorum, bakmaktan yanardağlara
ki her zaman tanıdım, onlar da beni tanır:
belki yukarıda, aşağıda
beni inceliyor şimdi su·, ateş:
açmadığımı düşünüyorlar gerçeği daha,
bir yabancı olduğumu.
Böylece, üzüntü içinde,
okuyorum üzüntüden daha iyisinin belki de
görünmeyenle ilişki kurmak, onun öfkesi
ya da ondan haber gelmesi olduğunu.
Ama biliyorum ki
bütün bu sözler
ayırabilecekti beni yalnızlıktan.
Ve durmadım üzerlerinde, geçtim
kızmadan kendime, yasdımadan kendimi,
sanki bunlar yazılan
mektuplarmış gibi başkalarına,
hem bana benzeyen hem de uzak
olanlara benden, evet, yitik mektuplar.
Pablo Neruda
Kara Ada Şiirleri / Çev: Said Maden
'un'un
yere düşerken
balon'un havaya
çıkarken
çıkardığı ses
gibi'
Bu şiir ile ilgili 61 tane yorum bulunmakta