Eski Ormanlara Mektup Şiiri - Yorumlar

Sayın Seyirciler ,bilhassa benim KIZILCIK rûhlu evlâtlarım...
Bu siteyi yönetenler arasında sorumsuz olanlar çok...Kimi kendi şiirlerini pasifleyip HER ŞÂİRİN İLERİDE YAZACAĞI BİR BEST ŞİİR VARDIR diyerek şimdiye kadar yapamadığını geleceğe atarken...Binbir sahte isimle burada çürümüş ve kanlı kabuk bağlamış beyninin kokmuş ürünlerini başkalarına empoze ederken ; bazıları da utanmadan şâir çalmakta (Misal:Poul Varlaine=POL VARLEN)hırsızı meşhur POEM...Utanmadan durmadan çeşitli adlar takınarak yalanlarını yanlışlarını bu sayfalara çekinmeden akıtanların yanında son günlerde ŞİİR çalanlar , başkasının adı ve takma adını çalarak ŞİİR yazanlar , yorum yazanlar hasılı bağlı oldukları taife gibi yekten azanlar vardır,türemiştir , çoğunluktadır ki bu vahim duruma ses çıkarılmamaktadır...
Benim tatlı kızılcık yavrularım kendinize gelin...
ÇALMAYIN...BAŞKA BOSTANLARA DALMAYIN...BİNBİR VEÇHE VE BİNBİR SURAT ALMAYIN ,OLMAYIN...

Başkalarına kanundan bahsediyorsunuz , sizin yaptığınız bu eylem KANUNSUZLUĞUN DİK ÂLÂSI...

Zavallı, kendi şâirliği yetmiyormuş gibi illâ bir tanınmış dünya şairinin postunu çalıp altına giriyor ve onun bir şiirini kendi adı altında sunuyor...Vah sana zavallı , bir de idareci ,seçici mi oldun...?

Ya haydarım dostum, hemşehrim, ne anlatıyorsun abi sen ya? Yok orman, yok mektup, yok ebesinin örekesi... Abi sen dedin ya, anlıyan varsa Allah aşkına bana söylesin, ya ben mi türkçeyi bilmi
yorum, ingilizceye fazla mı daldım nedir bu arkadaş, yokmu bunu bana açıklıyacak sevabına.
Abi kafayı yiyeceğim. Olmaz böyle bir şey ya. Ormanmış da mektupmuş ebesi, dedesiymiş de boşver be hemşerim gel sana bir çibörek bir de ayran ısmarlayım, sen bu şiiri bırak. Eskişehirin adını pisletme. La havle!

Öznesi kayıp gidiyor şiirin elimden metni okurken..Özne elinize bir türlü geçmiyorsa bir şiirde, ister istemez bir soru oluşuyor kafanızda..peki kardeşim, o halde bu şiirde ÖZ NE ? öz nedir ? bu şiirde..

Şiiri yazarken şair gerçekten şiir bulutlarının altında oturuyormuş...ama bu bulutları nasıl yağdıracağı konusunda sanırım nutku tutulmuş. belki de şoke olmuş...iyi anlatacağım, daha derin anlatacağım derken karışmış gitmiş her şey..

mektup , içimizin aynasıdır derler...içinden söz etmek istemiş şair..ama sanki nasıl söz edeceğim içimden derken içinin ne olduğunu es geçmiş...

elbette ''o anlar''ı yaşayan Haydar Ergülen'de bunun bir şiirsel değeri vardır..ama yazdığı mektup şahsen bana geldiğinde o değer oluşmadı..

Bir şey daha ..ikinci yeni şiirleri esasen bilinçaltı akışına tekabül eder..an'lık şimşeklenmelerdir..bu yüzden çoğu mırıldanma halindedir bu şiirlerin..ama bu mırıldanmalarla çok oynarsanız ilhamın doğallığını zedelersiniz..bence şair kuyumculuk yaparken ilhamın geldiği yerdeki canlılığı da fosilleştirmiş..

Emeğe saygılarımla

Şiir desen şiir değil , yazı desen yazı değil ; hödük birşeyler yazmış...
''Dul ve Zayi'' mahlasıyla , fazladan yallar yemiş , kendine bir kuyu kazmış...
Ne pislik varsa sıralamış , yedikleri çok dokunmuş olmalı garibe ;
Belli , bu kadük kösnük de , diğerleri gibi , o meşum yerinden çok azmış...

Söz mektuptan açılmışken dedim haddim olmayarak.


Islak Mektuplar

mektuplar vardı
eskiden
ıslak mektuplar

hüzün veren
özlem gideren
karanfil kokulu
bir köşesi yanmış
nikotin kokan
yürek yakan
mektuplar vardı

mektuplar vardı
tekrar tekrar okunan

okundukça
öpüp, koklanan
çeyiz sandıklarında saklanan
deste deste
kenar süslü
şiirli
ruj imzalı
ıslak mektuplar vardı...

Hasan Buldu

Yine gün doğdu masal severe
Okusun da avunsun efsane-i orman'la
Etkilenmem masaldan, okusam da bin kere
Ne yazık ki, arz olur onlar bize harman'la

Mektubun hayatımız da çok büyük önemi anlamı vardır çünkü mektuplar bi nebze olsun hasretten yanan yüreklere bir damla su gibi ben hayatımı mektup’a göre yün verdim benim mektubum iman’ı fermanı dermanı cenneti sünneti müjdeler sevgiliden mektup gelir de okumaz mı okunur bu mektup insanlara günün şiiri ormanlara olmuş

Ah şiir şiir...

hangi orman kuytusudur yüzünün duldalığı

hangi mektubun sırlı pulusun

ırayan nefti yosun sabahlar

şarkılar yarım bir ay ışığı

.......................................

Kutluyorum nefisti.

Mektup,eskiden yazınsal iletişim araçlarından biriydi.Okuduğumuz romanlarda ya da izlediğimiz filmlerde,uzaktan haber bekleyen karekterleri gözümüzde canlandırdığımız zaman ruh halini biraz da olsa anlayabiliriz.

Şimdi bu şiir,yârenden bir haber bekleyen gözü,kulağı ulakta olan,sevgilinin hasreti kor gibi gönlünde büyüyen biri, diyor ki;yeter ki bir haber gelsin senden, yaşadığını bileyim....bu bana yeter.Sevgiliyi kendinden bir parça olarak gördüğü için,ondan haber almayışını ormanda yolunu bulamayan bir şahıs olarak düşünmektedir.

Yaşadığım şehir çok kalabalık o nedenle ben burada küçük bir yelkenim her an alabora olabilirim.Zaten bu kentin büyüklüğü beni boğuyor,rüzgârı da sana ulaşmak için aracı etmek istemiyorum.Malum ters yönde de esebilir,her şeyi alt üst edebilir.Bir kuş gibi uçmak istiyorum,kendimi sana getirmek istiyorum.Çünkü beni sana en iyi şekilde benim yüreğim ifade eder.

Sen,bana bir mektup gönderseydin,beni aradığını farz edecektim,açıp okumayacaktım bile.mektup demek, ''sen geldin demek'' olacaktı.

Şiirin kısaca özünü böyle anladım.

Ali Ekber'in söylediği türkü aklıma geldi.Ne diyordu?

Mektup selam söyle benden sılaya
Söyle benim için eller ağlasın
Gözü yaşlı düştüm gurbet ellere
Uzaktır aramızda yollar ağlasın

Hüzünlenmemek elde değil.

Şiirin konusu çok güzel,anlatımı da iyi.Fakat biraz nesir yazısını andırmasaydı daha güzel olurdu.

Şairi tebrik ediyorum.

Evet. Şairin gönlünden geçen bütün cümleler burada.Eski Ormanlara Mektup.Yazara göre derin düşüncesinin hasadı.Gerçeği ise yüzüklerin parmaklarda eridiği.İşte bir şiir manzarası oku oku seyret.Yemişlerine doymadığım o güzelim ağaçlar hani?Saygılarımla.