Ne gelen var ne giden, uğramaz yolcu,
Duvarlarında sonbahar bu garip hanın,
İsli dumanında tüter gri olgunluk,
Ve paslı menteşeler açılır zar zar,
Kapı arkasında bir eski sima soluk,
Anlının izlerinde bu yaşlı han var.
Rüzgar usul usul ovuğunda pencerenin,
Söker notaları bir bir kemanın tellerinden,
Alır yağmurları bir ağlama derinden,
Ne de çabuk geçti der güneşli günler,
Halbuki doyamamıştı hayata candan,
Eskileri seyre dalıp eskiyen oldu.
Maznun gözlerinde ürkek, o mesrur aşklar,
Oysa şimdi saklanır ardında kıvrımların,
Ve oynaşır hayaliyle mutlu hatıraların,
Hüzünlü bir bulut başının yastığıdır,
Gözkırpar ayrılıklar aklarında saçının,
Buluşmak arzusu çeketin astarıdır.
‘’Ne olur gitmesen’’ der gözleri yolcuya,
Yalnız kalan odanın ensonki misafiri,
Bakarken melul melul eski yırtık halıya,
Mahzun mahzun sessizlik boğar titrek sesini,
Yalnızlık terketmeyen dost hancının ensesinde,
Garip metruk mezarlık hanın az ötesinde.
Kayıt Tarihi : 22.11.2009 18:55:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Yusuf Saltukoğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/11/22/eski-han.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)