Esir
Esir karargâhında sabahların yüzü yüksekti.
Lakin kendinden emin bir o kadarda kararlı kalelerde ,yalnızlık senfonisi şimdilerde.
Oysa ne çok aktı bir zamanlar sevgi çeşmesi yürekler önem bile verdi aşkından ölmeye.
Goncalarda üzüldü elbet ve giden unuttu.
İhanetse tam bir felaket, acı oksijenle birleşti ve nihayet esti ebediyetin kıvılcımları ey insanlık!
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim