Esel Arslan Şiirleri - Şair Esel Arslan

Sen bunları bilirmisin çocuk,
Mesela şeytan uçurtması,
İçtin mi hiç demir hindi, üzüm şırası,
Misket oynarmısın, çukur işte şurası.

Yaptın mı gazoz kapağından madalya,

Sert esti rüzgarlar, savrulduk,
Bir ayrıldık bir kavuştuk,
Neydi bizimle kaderin zoru,
Geldiğimiz yol acılarla dolu.

Anasızlığımıza ağladık, yandık,

Sarı gülüm...
Şiir ısmarlamışsın
Bütün şiirlerim sanaydı,
Kimler için sandın.
Bakarken derinden gözlerine
Her bakışım bir başka anlamdı.

Senin baban ölmüş,
Can Yücel,
Öyle diyorsun bir şiirin de
Benim de
Anam yok biliyormusun?
Anasızlık ne demek,

Gecenin gözünden şafak sızıyor yine
Kimbilir kaçıncı takvim yaprağı düşen
Sessizliğin büyüsünü yırtıyor soluğum
Huzursuz kıpırdanışlarla kıvranmaktayım.

Yeni bir gün doğacak dünden farksız

Ne zaman geleceksin
Haydi,bekletme gayri
Gel
Gel be
Onbeş yaşın ergenliğinde
Evden kaçar gibi kaç

Bildiğim bütün pusulalar,
Kuzeyi gösterir,
İyiki bozuk benim pusulam,
Hep seni gösterir.
Elde asa, demir çarık,
Düşmüşüm yollara,bakarak pusulama.

Yağmurlarla geleceğini söylemiştin,
Mevsim sonbahardı,
Kaç mevsim değişti,
Onlarca son, onlarca ilk,
Baharlar geçti.

Bir kıpırtı var içimde, rahat bırakmayan
Kanımda dolaşır durur hiç durmaksızın
Çılgınlıklarıma yol açar, çanaklar tutar
Nöbetlerini tutarım deli saatlerimin.

Bütün utanmazlıklarımın dürtükleyen çomakçısı

Rengarenk bir saka,
Kondu akasyaya
Düşündü sonra,
Bu dal,
Sapan olur,
Öldürür,