/köprüye ilk adımdan sonra...
nereye gittiğimi bilemiyorum, böyle iki kolumda iki okkalı melek
birisi cennetin en seçme hurisi, cehennem kapısında bekçi diğeri
patlatmışım içimdeki mühimmat deposunu, mühim değil diyerek
ama öyle mühimmiş ki, esaretin bile tadına varamadan ölmek.
esaret…
ben yüreğine mahkumiyetimden söz ediyorum elbet.
sabah güneşinden daha sıcak, içime dolan nefesinden
dallarda açan tomurcuk gibi, hiçbir şey düşünmeden
bittiği yerden başlayan sevişmek, durup dinlenmeden.
sadece aşk için ödenirken bunca diyet,
başka esarete ne hacet.
...
(sevgilim sana söylüyorum, sen de dinle memleketim)
...
/türkü söyler gibi patlar hücrelerim...
bil ki canımın içi, o esaret bile dört duvar arasına sıkışınca böyle
korkmadan basarım her teline, damarlarıma döşeli deli mayınların
ve öyle çıkarım ardına taş duvarlarımın, iki kolumda iki kolluk ile
çünkü esaret sancılarında doğumlar, ancak böyle olur özgürlüğe.
özgürlük…
bir yudum su içmek filan değil, boğulmak dört-dörtlük.
attığın her kulaçta, bir kulaç daha geçerek ufuk çizgisini
güneşi batmaz denizlere, altın düşler serpmek masmavi
özgürlük, gerçeği sınır ötesi yaşamaktır yani, düş gibi.
ama ne bir gecelik olmalı ne de günlük,
daima dünden yarına, ömürlük.
* * *
İşte böyle…
Şimdi başım dizlerinde, gözlerinin derinlerinde kaybolarak izliyorum dağlarda kır çiçeği toplayan çocukları. Kulağıma bir memleket türküsü fısıldıyorsun uzaklardan bir yerden, içim titriyor.
Gökyüzü masmavi, deniz hafif çalkantılı.
Kayıt Tarihi : 13.5.2013 08:05:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kimden : İrfan Çelik 1 (Bay, 69)
Kime : Uzungemici Cevat Çeştepe
Tarih : 28.1.2017 00:09 (GMT +2:00)
Konu :
Yn: [guverte-sairleri] ESARET ANASIDIR ÖZGÜRLÜĞÜN - Cevat Çeştepe
Hint Fakirlerini ve Guru-ları düşünürsek,onların acı çekerek bilgeliğe ulaştığını görürüz.Bir çok filozof görüşlerini sankritçe yazmıştır.Bu durum bize özgürlüğe giden yolu daha bir başka yoldan gösteriyor sanırım.Saygılar Cevat Bey.İyi geceler.
özgürlük…
bir yudum su içmek filan değil, boğulmak dört-dörtlük.
attığın her kulaçta, bir kulaç daha geçerek ufuk çizgisini
güneşi batmaz denizlere, altın düşler serpmek masmavi
özgürlük, gerçeği sınır ötesi yaşamaktır yani, düş gibi.
ama ne bir gecelik olmalı ne de günlük,
daima dünden yarına, ömürlük.
...................'
Dizelerde anlattığınız gibi düş olmaktan çıkmalı kır çiçekleri, toplayabilmeli çocuklar... Ömürlük olmalı özgürlük. Çok güzel bir anlatım Cevat Bey, kutluyorum. Nice şiirlerde buluşmak dileğiyle, selam ve saygılar..
Özgürlük ve şair… Ya da duygularımız, beynimiz, kimliğimiz ve şiirler ve bir de bu cennet vatanda gözlerimizin önünde olup bitenler. Belki bir süre daha dişimizi sıkacağız ve belki her birimiz birer nükleer başlık olup arka arkaya patlamak zorunda kalacağız. Tutsak olsa da düşünen adam, onun vicdanının sesi, benliğinin haykırışı, düşüncelerinin el-değmemiş tazeliği şimşek gibi aydınlatacaktır beyni olan beyinli canlıları… Ve sonunda karanlık aydınlıklara dönecek, yılıp atılırken tiranlık… Kutluyorum. Başarılar, sevgiler. Ne bekleyecekse bu vatan, şairlerin aydınlık düşüncesinden bekler. ++
'Acıtan, inciten kördüğümlerinde,
Kölesi gibi savrulurken yaşamın;
Kaf Dağının arkasındaydı özgür olmak,
Kendi küllerinden doğmaktır ' özgür olmak...Özgür olmal şiirimden bir bölümdü) Güzel, duyarlı ve ilkeli bir anlatımdı Cevat Bey, yürekten kutlarım. Selam ve saygılarımla esen kalın.
TÜM YORUMLAR (88)