Dedim: Dilber, sen de sevdakâr mısın?
Dedi: Senden evvel nâra ben yandım.
Dedim: Doğru söyle, bana yâr mısın?
Dedi: Sadık yârim, gönülde andım.
Dedim: Gel, ağyarı feramus eyle!
Gönül gitmek ister gurbet illere
Velakin bizleri yar eğlendirir
Ezelden mailiz gonca güllere
Bülbül-i şeydayı zar eğlendirir
Bülbül gibi kaldık güller içinde
Çağrışır bülbüller gelmiyor bağban
Hoyrat dost bağından gül aldı gitti
Yüz bin mihnet çektim bir bağ bezettim
Yari ben besledim el aldı gitti
Nice mihnet çektim bin daha gerek
Şimdengerü nazlı yare küskünüm
Yıktı hatırımı barışmam gayrı
Alem gelip bana rica ederse
Çevirdim yüzümü görüşmem gayrı
Güzel keklik gibi kafeste olsa
Bülbül olmuş gülistanı beklerim
Geçti cahil ömrüm gülizâr deyu
Azgındır yaralar kabul etmez em
Ya kime varayım yaram sar deyu
Bir gün bile dost bağına girmedim
Ne vefasın gördüm bezm-i cihanın
Kan ile pür olsun peymâneleri
Ne lütfunu gördüm pîr-i mugânın
Basma yıkılsın meyhaneleri
Çok çektim feleğin cevr ile kahrın
Sofi müselles der içer şarabı,
Gelir nısfet ile nasahat verir,
Sim gibi aguşa çeker dilberi,
Sorsan eğer başka bir suret verir.
Bazı dervişler var tarikte seyyah,
Hiyleye yüz tuttu asırda insan,
Mürüvvet, merhamet, hürmet kalmadı.
Fısk bir âlûde oldu âbidân,
Cihânda bir temiz tıynet kalmadı.
Herkes mâil oldu süse, ziynete,
Bugün ben bir güzel gördüm
Bakar cennet sarayından
Kamaştı gözümün nuru
Onun hüsn-ü cemalinden
Salındı bahçeya girdi
Sabahtan uğradım ben bir güzele
Dedim mahmur musun söyledi yok yok
Ak ellerin boğum boğum kınalı
Dedim bayram mıdır söyledi yok yok
Dedim inci nedir dedi dişimdir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!