Her yıl, on iki Mart'ta,
Akla geliyor zulüm...
__________Dağları,
__________Taşları,
Toprağıyla ürküyor,
Kükrüyor sanki ERZURUM.
İçi içine sığmıyor,
Düşmana edercesine, hücum...
Çünkü akan yaşa, dökülen kana,
Şahit olmuş,
..
Yazın tozu, kışın buzu...
Kızlarının vardır nazı,
Dadaş; atar nağarayı...
Kar altında, kar altında.
________Palandöken; kar altında,
________Şu Erzurum, kar altında,
________Dadaş oynar, at sırtında,
________Hançer barı var şanında,
________Tey, tey, tey, tey.....
*
..
Sırtında palandöken, yayladır üç yanı,
Doğunun kahramanı, dadaşlar diyarı,
Bir tarihi damgalamış, kahramanlığı...
Nam salmış; şanlı tabyalarından ERZURUM.
Dadaş demek; mert, dürüst ve kahraman demek,
Bu adı, tarihe benimsetmiş; ERZURUM.
Kolay değil, düşmana karşı göğüs germek,
Bütün ferdi ile tarihleşmiş ERZURUM.
..
Erkek yüreğine, taşlıktır yaraşan,
Gözler gülmeli, hep, yürek olmalıdır ağlayan,
Boşa olur, neye yarar, haykırış, feryat, isyan...
Erkekler ağlamaz, anlaman gerek, anlaman.
Oysa erkekte duyguları olan, bir insan,
Zordur, bunu erkeğin maçosuna annatman.
Taş gibi olmalısın, taş gibi, ey! Yürek...
Ayrıca: hasrete, çilelere, göğüs germen gerek,
Metin olmasan, danlar seni, maço erkek,
..
Lambasın sen;
Hayatımın, dört duvarına yansımanla,
Kadersin sen;
Anlıma, yazılıp çizilmiş o,meçhul yolda,
Latifesin sen,
En güzel duygularımı anlatmamda,
Dileksin sen;
İçimde yoğrulan, bütün dualarımda.
(Haydar Demoğlu-Erzurum)
..
Sıfır bir ile yirmi yaş arası,
İnsanın yaşadığı, ömrün ilkbaharı,
Yirmi bir ile kırk yaş arası,
Ömrün yaşadığı, bir yaz manzarası.
Kırk bir ile altmış yaş arası,
Ömürde eser, sonbahar rüzgârları,
Altmış bir ile seksen yaş arası,
Başlar; insan ömründe, kara kış havası.
..
Upuzun geceler de,
Düşümde, hayalimde
Ruhumda, benliğimde
Onu düşünüyorum.
Seher vakitlerinde,
İçtiğim kadehlerde,
Gezdiğim sokaklarda,
Onu görüyom, onu
..
En temiz hisle, bakışın sevgiye perde açıyor,
Kalbim; bu perdeden, sana arınmış gözle bakıyor,
Dilinden bal akıyor, muhabbetine doyulmuyor,
İçi kıpırdıyor, insan; seninleyken, sevgi doluyor.
Lale gibi, gülüşlerin baharı anımsatıyor,
Adındaki gizli anlam, insanı rahatlatıyor,
Lav gibi; insan sevgisi yüreğinden yükseliyor.
(H.Demoğlu-Erzurum)
..
Bana; sevdan olsa zulüm, aşkın ölüm,
Vaz geçmez, tükürdüğün yalamaz gönlüm,
Kenetlese de şu yüce dağlar, önüm,
Yırtar parçalarım, senin için gülüm.
Olsa da şu deli kalbim, dilim, dilim,
Olsa da bu aşkımın sonunda ölüm,
Kan ağlasa da yüreğim, içim dışım,
Kopamam, sana candan bağlandım, gülüm
..
Tülbent ile bağladım, deli gönlümü...
Hatırımı sormadı, noş ile geçti,
Kondurmadım her dala, deli gönlümü,
Bana; sevdadan serin vermeden geçti.
Nasihat eyledim, ben deli gönlüme,
Gönlüm bana küsmüş de, duymadan geçti,
Hatır sorup, selam vereyim dedim de...
Deli gönül, selamım almadan geçti.
..
Bir od oldun, düştün içime,
Sevdalandım, mah cemaline,
Âşık olmak bu, bak halime,
Mecnun, Kerem, hem Ferhat'ım ben.
Yar! Sen bende, ben değilmişsin,
Her gördüğüm, sanki senmişsin,
Çölde yağmur, karda gül mü sün?
Aslı, Şirin, Leyla mı sın? Sen.
..
Zerre, zerre, damladın viran gönlüme,
Gıdım, gıdım eritircesin beni, dilber,
Yel rüzgârları gibi, estin gönlüme,
Çok aradım bil, bahtımda, seni dilber,
Hararetli, har gibi düştün içime,
Pranga vurdun, kalbe, gönüle, dilber.
Feryadım, ruhuma düşürdüğün od'dan
Kor ateşlere saldın, gönlümü, dilber,
Kavuşmak ibaret, hayalle, rüyadan,
..
İnsan-ı gönüller de, sevgi,
Diller de tatsın bil ki;
Lal ağızdan yükselen melodisin,
Emsiz yüreklerin merhemi,
Karanlık umutlar da, gözlenen,beklentisin
Adaklar da arzulanan, umut ışığısın,
Laflarla var olan, ümit duasısın,
Adınla bütünleştiğinde SEN.
(Haydar Demoğlu-Erzurum)
..
Bir od düştü kalbime bir anda,
Tutuşup alev aldım o anda,
Bir güzel cemal sebepti buna,
Aşkın harı denirmiş adına.
***
Ona bir hırsız diyemezdim ki
Bir suçlu var, o kalbim çünkü
Hislerim dava etti kalbimi,
Kalbim suçu gözlere yükledi,
***
..
Ne güzel yaratmış bilir misin, seni yaradan,
Esersin yel gibi ruhumun derininde her an,
Şensin bende yepyeni umutlar uyandıran,
En temiz duygularla, yüreğimdir sana koşan.
Tatsız geçiyor, sen olmayınca tüm zaman,
Uğruna ölmekte olsa, hazırdır bu sevdalı can,
Ruhumda nefessin, bedenimde dolaşan kan,
Sevdan sana öyle ki; bende ben gibisin inan.
Nur cemalin yaktı beni, ilk gördüğüm an,
Lav olup düştün gönlüme, oldun beni yakan.
..
Beni arama;
Kırk ümitlerle arama,
Bulamazsın hayatın sonsuzluğunda,
Çaldı yıllar gençliğimi her şeyimi,
Mahv olmuş benliğim, beni tanıyamasın.
***
Akıbetim karanlık;
Hiç bir şey göremiyorum,
Almış başımı meçhule gidiyorum,
Boş hayatı, boş dünyayı istemiyorum,
..
Sen yarım kalmış bir tek mısraydın şiirimde,
Ümit arzu, neşem, her şeyimdin benliğimde,
Bulurdum huzurumu, hep seninleyken sende
Bahtiyardım seninle yaşadığım her saniyemde
**
Bil ki; mazi oldu saydıklarım, duyuyor musun,
Artık nazarımda sen öldün, yaşamıyorsun,
Meğer sen bir hiçmişsin gönlüme aldanmışım,
Bunu sen istedin, bilki artık bence yoksun.
***
..
Benliğimdeki aşkım içerime sinse,
Büsbütün acılarım böylece dinse,
Azrail ruhumu almaya yanıma inse,
Anlasana; seni sevemem bu halimle,
-
Keşke hiç görmemiş olsaydım seni,
Şimdi oldun içimin tesellisiz derdi,
Bin kez ölüyorum, her görüşte seni,
Bu halimle birleşemeyiz neyleyim ki.
-
..
Yine gözlerim dalıp da gitti,
Bu koskocaman boş ömrüm ki,
Ufak bir an’a sığıp ta bitti.
İçimden hayata gülmek geldi.
**
Gülmemiş kara kederimi, bende,
Güldürmeye çalışıyordum hayalde
Ödlüm uzattılar, çul çekip de,
Kurtulduk kimi yazık dedi öylesine,
**
..