30 Haziran 1984 yılı bir Ramazan Bayramı sabahı annesi kuyudan su çekerken annesinden koptu. Annesinin fenalaşması üzerine öğle vakti Salarlı köyünden Uzunköprü Devlet Hastanesi'ne taşındı ve hemşirelerin 'Bayram geliyor? ' nidası içinde cıyak cıyak bağırarak plasenta kopmasıyla annesini ve kendisini zehirleyip öldüremeden doğdu.
İlkokul 1. sınıfın ilk dönemini okuduktan sonra ailesi ile sülalevi sebeplerden dolayı İstanbul, Bayrampaşa'ya taşındı (1990) . Burada Şair Baki İlkokulu'nda ilkokulu tamamladı (1990-1995) ve Anadolu Lisesi Sı ...
Bi kere geliyosun hayata
her şeyi yapıcaksın
annenin canını yakarak doğuyosun
can acıtıcaksın
gülmüyosun önce
ağlıyosun
Güzeldi,
Çok güzeldi!
Hayallerden çıkıp gelmiş gibi
Güzeldi.
Öyle ilk görüşte aşık olunacak,
tapılacak değil;
Dumanlı loş odam,
Cılız bir mum ışığı,
Parmağımda yanıp tükenmiş
Tütmeyen bilmem kaçıncı duman,
Önümde kağıt, kalem...
Bir şeyler yazmışım:
'Edem! ' deyip edemediğimi ettiren rüya,
Senle bir başka güzel, sende özgür bu dünya,
Lakin yazmıyor kalemim, ben de şairim güya,
Dökül artık kalemimden, dökül artık be -Naz-ım!
İsmine ses verdiğimde içimi yakan türkü,
Ben en iyi sigaramla öpüşürüm.
Dilimi en iyi kadehimin ıslaklığı nemlendirir.
Ciğerlerime teninin teri yerine duman çekerim.
Kanıma en iyi anason karışır.
Kadehi tutuşumdaki şefkat,
Sigarayı tutuşumdaki zerafet,
Ve yaşam gözlerini açar dünyaya,
-Hani bazen sizin de yaptığınız gibi-
Kuru bakışlarını diker dünyaya,
Yükler gözlerine tüm masumiyeti.
Ve yaşam ilk yılları yaşamaktadır.
Dışa çıkamadığın bir içlik mi?
' Bir şey ' yapamadığın bir hiçlik mi?
Hep altında kaldığın bir güçlük mü?
Nedir bu başımızda esen serin yel?
Kendini herkese eşit mi satmış?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!