Üşüdüm ceketime biraz daha sarındım
ayazdı gecenin sabahı
Çiğ düşmüş yollarda giderken
Bakımsız ve bitkin güne
Yine bir İstanbul sabahı
Akıp giden zamanın yıpranmış yaprakları
Sayfalarda silinmiş kelimeler
Not edilen sessiz heceler
Çığlık çığlığa hatırlanmayı beklerler
Melekler bile hüzne kapılmış
Amacım üzmek değil hiç bir zaman seni
Görürsen gökyüzünde yalnız bir yıldız
Merak etme alışır oda yanlızlığa
Benim alıştığım gibi
Bir hıçkırık devamlı takılı kalsa
Düşünmeyi seviyorum kendimle kalınca
Geçmişe gidiyor hayallerim düşlerim
Bir bakıyorum daha öncede var ihanetler
Seni aramadımki karşıma çıktın bir sonbaharda
Bir bahar akşamıda sonbaharı yaşattın
Bugünü yaşamak dünü yaşamak ama yaşamak
Bir amaç uğruna yaşamak ama amaçlar başka başka
Sevmek başka paylaşmak başka
Sevgiyi paylaşmak ama başka başka
Dertleri paylaşmak düşünceler başka başka
Elleri ipek gibiydi minik ve narin
Hayata sarılır gibi tutuyordu elimi
Yaşamın tadını almıştı belli
Bir de ben geldim der gibi çekiştirerek
Kokusu kendine göre hatta mis gibi
Gül kokan günlerime uyandım sabah
İçime çekerken güzel kokusunu
Sarıldım günün güzelliğine
Baharın ayrı tadına uyanmışım
Mahmur gözlerim biraz kırpık
Mavilerimi geri aldığımda bendeydi hepsi
Sevgisiz ihaneti normal görenlere
Kayıtsızca verilmişti kapalı gözlerle
Gözler açılmış mavilerim benim
Seven gönlümün olmadığı dünyamda
Güneş ayrı batıyor bu gün
Ben yine öksüz kaldım gün batımına
Giden günler ömürden çaldıklarıyla
Belki de mutlu yaşamın azalmasına
Bırakıp giderken akşam vakti benimle
Hayatın kör eden ışığına bakarken gözlerim
Derinden gelen karanlıklara gönlüm kapalı
Işık ne kadar gözlerimi alsada
Gelen ışık özgürlüğün habercisi
Bataklıklar arkada değil önde olsada yürürüm
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!