SENİ
Seni anlatmak isterdim şiirlerce kez
Kanatlı perilerin masallarında.
Öyle akıyor ki zaman, öyle tez,
Seni keşfetmek isterdim şehirlerce kez…
Yine eski hatıraları andım geçen gün,
Tûl-i emelimdin artık tûl-i elem oldun.
Savaştım seninle ve gömdüm son kez maziye.
Alaylı bir güldüm ki olsun sana taziye.
Ey dost, ey dost!
Bakışlarım kaçıyorsa
Mekânın en kuytu köşelerine,
Yahut unutulan anıların bahçesine,
Kimselerin bilmediği, işitmediği, görmediği…
Yağmurun ıslatamadığı bir sevdayla sevdim seni,
Ne bakabildim gözlerine derin derin
Ne de sessiz feryadımı duyurabildim…
Tutamadım ki ellerini sımsıkı
GEL DELİ GÖNÜL
Sözümü sana derim deli gönül
Kırık sazını duvara as da gel…
Ne mey bırakmış içmeye ne bade,
Vefayı bilmez, sakiye küs de gel…
BEBEK
Daha çok toysun bebek,
Bilemezsin ölümüne tutku ne demek.
Nasıl taşar gözlerden ateş,
Ve çarpar delicesine yürek?
Kader kalemi kırdı, seni bana yar etti.
Düşmanları dost, dostları dahi ağyar etti.
Güzelim gözlerin ciğerimi deldi deşti,
Bakışınla cehennemin ateşi kardeşti.
Yaşamak güzel şey
Gülüp eğlenmene bak sen,
Deseler de kanma
Eğlenmek değildir hayat.
Bir oyundur: Ne senin, ne de senden ayrı.
Kendini bil,
ŞAİRİN VEDAI
Kusura bakmayın dostlar,
Bana müsaade.
Sohbet iyiydi, koyuydu,
Gözlerde neşe, kahkahalar desen gırla…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!