Hayaller,
Ah ülen ahh..
Umutlar, umutlarımız…
Uzaklardan gördüklerimiz,
Mağaranın çıkışta görünen ışığı,
Çıkış yolu,
Selamün aleyküm abiler…
Hatırladınız mı beni?
Çok gelirdim önceden.
Eski sabahcılardanım.
Şu en dip benimdi…
Bereket gene boş, bana kalmış.
Hani eski, terkedilmiş evler vardır,
Artık içinde oturulmayacak evler.
Hani onlar artık sadece taştır,
Artık tutmaz kapısından eller.
Şimdilerde ben de o evler gibiyim.
Ne gelip bir yanımda oturanım var,
Hemen üzerine alınıp, şımarma olur mu?
Sana bayıldığımdan yazmıyorum!
Hoşuma gidiyor iki lafı bir araya getirmek...
Zaten burada anlattıklarımla senin alakan yok.
Bazısı eskiden kalma, çoğusu da yeni takıldıklarım.
Sanmaki tek alakasız sensin!
Anne!
Anne!
Anne hadi uyan...
Duyuyor musun, sabah ezanı okunan?
Birazdan bayram namazı kılınacak...
Ama hadi uyan anne!
Belki, belki, belki…
Bir sürü belkiler kullandım kurduğum cümlelerde…
Bir kıza gönlüm kaydıysa, belkiler de hemen cümlelerimin gelmişine kaydı…
“Belki sevgilisi vardır…
Sevgilisi yoksa bile, belki sevdiği vardır…
Sevdiği olmasa da, belki benden hoşlanmaz…
Belki kaderim değişir diye,
Bu kez güneşin doğuşunu izledim.
Bitmesin mutluluğum günler gibi diye,
Bu kez güneş batmasın istedim.
Önceleri güneşin batışına bakıyordum,
Mani benim ezberim
Düzüp düzüp söylerim
Varsa benden eyisi
Çıksın da görelim
Yoğurdu süzelim
Hediye etsem,
Bilmem ister misin?
Ellerimle yazdığımı,
Bilmem anlar mısın?
Yazdığım herşey senin için,
Bir gün farkıma varır mısın?
Diyorum ki...
Bir sevgilim olsa,
Bir sevenim olsa,
Huyu güzel, yüzü nasıl olursa olsa,
Diyorum ki, beni bir seven olsa...
Diyorum ki...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!