dışarıda sıcaklık sıfır derece,
hayal bile edilemeyecek hayaletlerle dolu bir gündüz ya da gece.
...
çocuk..,
buz tutmuş cama yapışan kar tanelerine bakarken, içini çekerek
sen misin ‘yarın’ dedi içlerinden birine, o kar tanesi gibi üşüyerek
Bir ayak sesi duymayayım
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Devamını Oku
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Tarih: 12.8.2015 19:00:00
Konu: Erimeler
----------
Belki de Akdenizin Kuytu bir köyünde doğmuş olmamdı kar’ı tanıyamamış olmam 10–12 yaşlarıma basıncaya kadar. En çok kırağıyı ve çiy damlalarını özümsemiştim, çoğu kereler arkası ökçesine kadar yırtılmış lastik pabuçların buz kestirdiği ayaklarımızın sızısıydı en çok hissettiğimiz.
''Erime'' denince yuvamızın içi ne kadar sıcaksa, dışarısı o kadar soğuk olurdu kışları anlayacağınız. Örneğin çocukluğuma ilişkin hatırladığım, akşamsa ve karanlıksa dışarıda bir işi yapmak için gerekli aydınlığın sağlanmasını teminen elimizde tuttuğumuz çıradan yavaş yavaş sızan reçinenin parmaklarımıza yapışıp canımızı yakmasıydı çoğu zaman.
Bazen de annemin dümdüz ve yuvarlatılmış bir taşı ocağın (modernize hali şömine) duvarına dayayıp ona da sacın üstünde hafifçe soldurduğu mayalı bazlamaları bir güzel kızartıp, elimize tutuşturduğu ve bizim o ekmekleri ucundan değil de tam orta yerinden dişleyerek ekmek üzerine çeşitli figürler çizmemiz.
Sonra evimizde hazırlanan çerezleri gene anamın elinden çıkma giysilerimizin kocaman ceplerine sıcak sıcak doldurup elimizi o çerezlerin içinde ısıtmamız, sakız gibi incirlerin elimize yapışması daha neler neler.
Şimdiki çocuklar mı bizler mi, daha şanslıyız diye düşündüm de, galiba bizler…
Baksanıza hala ayaktayız, öte yandan madem ayaktayız Sayın Cevat ÇEŞTEPE’yi ve şiirini de ayakta alkışlıyorum….
Yorum şiirle alakasız mı diyorsunuz, belki ama kendi çocukluğuma ilişkin olarak tüm bunları anımsattığı için ayrıca sayın şaire teşekkür ediyorum…
Daha nicelerine dileğiyle…
Kimden : ikiodabisalon (Bay, 38)
Kime : uzungemici / cevat çeştepe
Tarih : 31.05.2013 22:19 (GMT +2:00)
Konu : Yn: Erimeler / Cevat ÇEŞTEPE
Müthiş tasvirler eşliğinde yarın bilmecesi, okursanız eğer bir kaç kez içinde bulmacası da var...
Usta'ya bu şiirsel şölen için saygılar. Paylaşım için teşekkürler.
Kar taneleri yapıştı cama. bakmayın ilkbahar oluşuna.. Üşüdü ellerim kırık kalan oyuncaklar dağıldı paramparça.. Muhteşem kere muhteşem. Güzel yüreğe sevgi ve saygı ile..
ÇOK SADE VE ANLAŞILIR
PAMUK HELVA TADINDA
TEBRİKLER
Son mısralarda eser bal tutmuş.
dün bitti
bugün sürer(mi)
yarın meçhul!
Şiir ola yarınlara
Kutlarım bu güzel çalışmayı
kar ipek gibi yağarken dışarıda üşüdüm soba başında okurken mısralarınızı..
/saçlarını kim örmüş, beni öpmüşsün…, ‘yarın’ nereye saklanmış…/
'hangi duvar yıkılmaz sorular doğruysa...' der ahmet telli.
alıntıladığım şu mısralarda, ilk aklıma gelen dizeler oldu...
selamlar üstadım
yârın yarın gelecek mi? yoksa 'yarın' yarın?... zaman yarıldığında yarısı bize ve yarısı yarına kaldı... onun içinde yarın kayıp... muhteşem bir anlatım ve yarınlara kalan... kutluyorum.
Bu şiir ile ilgili 103 tane yorum bulunmakta