mavisi içindedir yarin
uzayıp giden kara parçalarına inat
annelik yaparken yavru bir buluta
okyanusa karışan bir parça deniz büyütürken
bilirim ki
aşk içindir kurduğu her düş
kimse bilmedi
serçenin
çocuklu evlerin pencerelerindeki
küçücük parmak izlerine
yüzünü sürmesinde
yavrusunu aramak gibi
İstanbul
Ah benim hatıraları sihirli şehrim
Kah inceden esen bir meltemdir duruşun
Kah haramiler gibi hoyrattır bakışın
Beyefendi sokaklarından da geçerim coşkuyla
Garip,mahzun meyhanelerini de severim
sana sorular sormadan seviyorum seni
denklemler kurmadan seviyorum
açılımlar yapmadan seviyorum seni kocaman
usanmadan,utanmadan seviyorum
seni seviyorum
koşuşturan çocukları seyrederken bir yatılı okul bahçesinde
ağladığımı anımsadım
babamın
uzak bir mayıs sabahı
mektuplarımı yollayamayacağım bir yere gittiğini
söylediklerinde
düşmemek için
dilinin ucuna tutunmuş
küçücük
sessiz bir harfim ben
ayırma beni ne olur
sevdalı yüreğimi
yeni doğmuş buzağımızın
bol bol süt versin diye değil
bir can taşıyor diye
uzun ömürlü olmasını dileyen
annemden almışım
baba
seni kırlangıçlara anlattım bugün
döndüler göç yollarından
yuva bildiler yüreğimi
baba
ali topu at
yanıbaşına düşerken bombalar
diktatörlerin
generallerin
ve bütün dünya halklarının önünde
dudağındaki kanı silip
sevgili bir
ille de sağ yanında mı durayım
çoğalmak adına
önce kendi varlığımızdan cayıp
sonra da birbirimize yabancılaşmamıza
göz mü yumayım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!