dökülen yapraklarımı
toplayıp birer birer
içine bastıran annemin
güzelim kokusunu
çoluk çocuk hallerimle
tıpkı memleket sevdası gibi
ben balık olmaya gidiyorum anne
gözlerini denizden ayırma sakın
birazcık yosun kokmak istiyorum
ve kayalıklara pullarımı bırakıp
ışığa baygın baygın bakmak
anneler gününde
bütün kara parçalarını büyüklere bırakıp
yanıbaşına gelen çocuğu bağrına bastı deniz
'bir kızım oldu '
diyerek
dost
yitirmeyi öğrenen dost
göremedikleri her ne varsa yok sayanların arasında
güneş olup, ay olup, yıldız olup
bir kuş yuvasına saygıyla bakabilen can
gök
mahpus mektubu şu yüreğim
elden ele dolaştırıldıkça
daha bir kez olsun okunmadan
çürümüştür
bir avuç dolusu gökyüzüne
dikiş kutusundaki iğnelerden
ayrı duran bir iğne
iplikten çabucak geçip
sessiz sedasız bükülürdü
acımasın diye hiç
kendisini acemice tutan
rengini içine attı rüzgar
can bildiği dağların,ovaların
ve denizlerin
haritadaki hallerini gördüğü
günden beri
seni uçurtma şenliklerinde düşünürüm ben
bayramlarda, nevruzlarda, hıdrellezlerde
güleç bir çocuğa doğar yüreğim
haylaz bir sevince atar ilk adımlarını
dikenli teller, mayınlar, barikatlar olmadan
bir anne sesine serpilen nefesim
küçüğüm
karıncayı incitmeyenlerden değil
bir çay kaşığı şekeri
karıncadan esirgemeyenlerden ol
ömrün boyunca



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!