Sonuna gelmişsen başlangıçların
kırılmaya yüz tutmuşsa
hatıralar
dibine vurmuşsan hayatın
yalnızlık seni sıkmış
bogazın düğüm düğüm olmuşsa
Karanlıkları yırtarak gelen
gece yanan ateşi söndüren
sevda bilendin,aşkı bildiren
gelip kalbime habersiz girendin
gece yıldızlardın
bir bir yanıp sönen
Bir umut yeşerdi
Çiselerken sevgi
Karanlık gecelerimde
Bir ay şahitti . bir de sen
Senden arta kalan son damlalar
Gözlerimde birikti
Düş ormanlarında yürüyorum
pervasızca
seni mi arıyorum
yoksa bahane ederek kendimi mi?
yaprak hışırtıları
ayak sesleri
geceler
yalnızlığımı sensizliğime katık edip
sarılarak koyun koyuna yattığım geceler
ruyalarımda seni görmek için dualar ettiğim
seni ,baraber yasadıklarımızı konuşmalarımızı düşünüp
kimi zaman güldüğüm
Sahile vuran her dalga sesinde
fırtınadan önceki her sessizlikte
her gök gürlemesinde
güneşin her doğuşunda
gecelerin siyahında
her yakamoz ışıltısında
Ağlıyorum
Aklıma geldikçe sen
Gülüyorum
Aklıma geldikçe sen
Üşüyorum
Aklıma geldikçe sen
Yıldızlar sana benden hediye,
her gece kaldırıp başını gökyüzüne bak gör diye. Tutkulu bir hırsla sevdim
tutuk dilimde ismin.
Bu ilk ocak aksamında yine
geldin aklımın tek ziyaretçisi.
Uyurken sen benim odamın ışığı yanar
Yılmaz bekçisiydim aşk şehrinin.
İnceden yağan yağmurda elinde
kırmızı şemsiyen
adımların uzak şehrin girdabına dogru.
Kararlı uzun bir yürüyüş bu
geleceğin gizemli yolları arasından geçerek,
Bekle beni ilk bahara.
Bekleyenim sensen gelirim mutlaka.
Beklemekten yorulma sakın umudunu karartma. Bekle küçüğüm gelmem çok yakın.
Şimdi mevsim kış.
Olsun aldırma.
Zamanın çarklarında erir buzlar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!