Vuslatin aydınlığı içinde
boğulduğum
bu karanlıklara ne kadar da uzaksın.
Ne kadar zalim hasret bir o kadar hain.
Ama bir o kadar sabırla bekle beni.
Beklemek tüketmesin seni.
Bir aslan vardı, Yelelerinde yıldız tozları
Gözlerinde elmas siyahı
Kristal deltaların , yeşil ormanların hazarın kralı Meleklerin kanatları örtemezdi
Hakimiyetinin safran sarısı topraklarını.
Sığmazdı bir bedene
bulunmazdı izi
Dönüyorum semadaki mevleviler gibi
Dönüyorum leylayı bulmuş mecnun gibi
Dönüyorum suya düşen kamberin hareleri gibi Dönüyorum günesin etrafında gezegenler gibi.
Ay gökte asılı kandil
Nur güneşim ,
Aslan gece gündüz beni döndürmekte, kendimden geçmiş bir halde.
Bir dokunsan yüreğime
Ne çiçek kalır ne bahçe
ellerin yeniden getirir cenneti yüreğime. Doğduğunda üzerine bir perde cekersin ve
zamanla unutulur.
Gün olur cennet yeniden çıkar,
ki o perdeye bir melek dokunur.
Yollar cok uzun.
Yalnız cıktım bu yola. Yalnız uyudum
soğuk hasretlerde. Muammalarımla
baş başa kaldığımda ne fal baktım
ne baska hurafe.
Sensiz akıttım gözyaşlarımı.
Ey Aşk
Adem'in kalbine Havva olup düştüğünden beri günahların da
dünya da tövbe için ilham olup ,
sevaplarında sebebisin.
Habil ve Kabil’sin.
Sensin ölümsüzlük sırrı ve sensin
Ey ask.
Eyyyy mesk.
Eyyyyyyy sevgili.
Bitmeyen hasretler, bitmeden
yanmalıki gönül o vakit yanmasına değsin
Yandığında kokusu yayılsın
Gözlerinin perdesi önünde soyunuyordum benliğimin soysuz gömleğinden.
Tüm bildiklerimi fırlatıp uzaklara
çırıl çıplak bir akılla öğrendim seni.
Rüzgarlı gecelerde yağmur damlaları gibi çarpardı inciden dökülen kelimeler.
Hafızam içerisinde sihirli bir dokunuşla yerliyerine otururdu. Tek bir satır atlamadan ezberledim seni. Ama bakışlarımızda gizlendi o tek hece üç harf. Sırlar ülkesinden ışık hüzmeleri tülleri aydınlatırken bile hep saklı kaldı bizde.
Bir yanda akik diğer yanda zümrüt köklerle sarmallanmış bir kafeste gizlendi sınırsızca.
Anlamadığım sözler mi
Bundan mı sorumluyum
Sorumsuz kalbimden mi
sorgum
Kırmızı geceni de al git
Siyah bana daha çok yakışıyor
İş sen yine sen .
Mührünü vurdun doğmamış canıma.
Çiçekli vadilere yüzüm düştü
arzulayarak ölümü Bu vadinin kralı kim?
Kim verir elini bana yasemin çiçekleri arasından. Kim söyleyecek cevabı
ben zehir gölü kenarında yatarken.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!