bir kargaşanın ortasındayım.söylentiler,söylenceler hep art arda.neyim? nasılım? nereye aitim? ne tarafa koşsam,o tarafa yüreğim.. onlarca ses kulağımda anlaşılır anlaşılmaz. bir heyecan bir suskunluk anlatılır, anlatılmaz. bir de mavi yapraklardan oluşan bir defter yüreğim.yırtmadım hiçbir sayfasını en başından beri.ne varsa sana ait yüreğimin en ücra köşesinde sakladım.
bir deniz sıcaklığında yaşadım sevdanı.belki yansıtıldı belki tam tersi.sevinç bir aradaydı,hüzün bir arada.sevinç ve hüzünlerimle bir deniz sıcaklığında.
bir deniz durgunluğunda seyrettim yüzünü.bakışlar,ifadeler kimi zaman coşkulu, kimi zatan suskun.bir bakış bir ömür gibi.bir bakış bir deniz durgunluğunda.
bir sızıltı var içimde
ayrılık gibi
hasret gibi
sevda gibi...
seslenipte duyuramadığım fısıltı gibi
kulağına okuduğum şiir gibi
Merhaba anne...
Anne diyebilmek ne kadar güzel bir şey.
Anne...
Her şeyi bir kenara bırakıp,kötü olan her şeyi,iyi olan her şeyi bir kenara bırakıp sadece anne diyebilmek. Emeğin anlamı,sabrın anlamı,uykusuzluğun,sevincin,tebessümün,gözyaşının anlamıdır anne ve paylaşımın yücesinde bir şey.
Hep özenirdim evi iki apartman yanımızda olan Turgut abiye ve uçurtmasına
O daracık sokakta,
Koskocaman gökyüzünde bir kuş misali uçururdu uçurtmasını.
Bense evimizin camından
İpe bağladığım bir pazar poşetini yüzdürürdüm bulutlara doğru.
Rüzgar biraz ters yöne estiğinde
''ben istanbulum'' derdin
bense seni tamamlayan mavilerdim.
zaman, ardına düştü başka zamanların
anlar yaşandı sıcak ve soğuk
günler geçti aradan
ne oldu ne bitti?
yüreğimden geriye kalan enkazların arasında dolaşıyorum
her yer toz duman.
yıkılmış duvarlarımın altından sana ait olan anılarımı toplarken
siyah beyaz bir fotoğraf buluyorum
bir kenarı yanmış sevdasında
diğer kenarı zamana inat inceden yırtık.
bu akşam bütün ışıklarını söndürdüm istanbul'un.
eğildim kız kulesi'nden bir avuç deniz kopardım yüreğine.
çünkü deniz çok şey öğretir adama:
sakinliği
hırçınlığı
sakinken köpürmeyi
zaman gözlerinin rengini gösteriyor.
umarsızca uzanan gecenin bir parçasındayım
kulağımda bir türkü:
''gesi bağlarında dolanıyorum''...
ve gözlerinin ardında beni selamlıyor gülüşün.
bazen hasret yakalıyor beni ansızın en hassas yerimden
Öyle bir deniz ki ‘derin ve sonsuz’
Öyle bir deniz ki ‘mavi’.
Birbiri ardına,
Ne sıcak ne soğuk.
Kelimeler art arda
Kelimeler ışık oyunları…
onca gitmelerin ardından öğrendim kalmaları
canım acıyor
birazdan gideceksin
biliyorum
gittiğinde gitmelerini bana bırak
kalmalarını götür
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!