Karanlık dünya içine alıyordu seni,
Bizi artık sırdaş ölüm ayırıyordu.
Yokluğun, kor ateşler gibi düştü yüreğime;
Oysa yolun başlarındaydık, hani?
Acıların toprağa karışacaktı
Nisan yağmurları ile.
Sevdan mahşere kalacaktı.
Şimdi sırtımı kime dayayacağım, bilmiyorum;
Zifiri karanlık içinde kaldım.
Kime "dost, sırdaşım" diyeceğim?
Gözlerim yaşlı, üzülme; sana ağlamadım.
Şiirlerini okudum, ıslandı yanaklarım.
Daha kitap çıkaracaktın, çıkaracaktım;
İmzalayacaktık karşılıklı, sırdaşım.
Dünyaya geldin, günahsız gidiyorsun.
Onca zalim varken, ölüm senin yakanda.
Son bir umutla tutun hayata;
Gözlerin güneş gibi aydınlatsın dünyayı.
Şimdi yalnız kaldım ben, sırdaşım.
Çaresiz kaldım, uzaklarda, dönülmez yarınlardayım.
Nisan yağmurları ile toprağı ıslattın;
Şimdi yazacak kelime kalmadı, sırdaşım.
Yüzümüze gülüp kimler saz çalmadı ki arkamızdan, sırdaş?
Ölümün kollarında hissediyorsun kendini;
Nefes almana izin veriyor ama canını da istiyor her saniye.
Ölüme gülerek gidelim, var olmamış gibi.
Çiçekler istemem, sadece tek bir gül olsun mezarımda.
Dünyada eremedin muradına, sırdaşım.
Kayıt Tarihi : 25.10.2024 12:43:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!