GÖNÜL HIRSIZI
Kapandı sandığım eski yaramdan
Akıtma kanımı gönül hırsızı
Maziye gömdüğüm farksız veremden
Yaşatma dünümü gönül hırsızı
Ozanlar çalıyor sevdadan yana
Sazların telinde, gözü sürmelim
Türküye dökmüşler cananı cana
Yurdumun dilinde, gözü sürmelim
Talihim dönecek, yüzüm gülecek
Anlatması zordur gurbet kahrını
Hasretin korunda yananlar bilir
Yaşamın kavgası sunmuş zehrini
Özlemle deliye dönenler bilir
Sıralı dağların uzar yolları
Kırk maşallah çektiler doğurunca anası
Ocağımın umudu kuzum dedi babası
Kesilirken kurbanlar etti şükür duası
Büyüdü kundaklarda nazlarıyla yiğidim
Oldu bir delikanlı, cümle alem dilinde
BÖYLE MİRAS KALMASAYDI
Anayı, babayı ecel alınca
Mirası bölenler yılan kesildi
Nefisler payını azdan bulunca
Asıldı suratlar, gülen kesildi
Kader oyununa boyun bükmezdim
Ektiğin sefalet rüya olsaydı
Derdimi kadehe asla dökmezdim
Yaktığın gençliğim rüya olsaydı
Meydan mı verirdim kölen olmaya
Kırılmış dizleri dükkanda bekler
Bereket bulmayan küçük esnaflar
Söylemez sırrını içinde saklar
Yüzleri gülmeyen küçük esnaflar
Anlayan çıkmıyor bir gün halinden
Elli yedisinde nefes kestirdi
Derdi akciğerinden bildi Muhittin
Doktorlar çareden ümit estirdi
Derdinden gül gibi soldu Muhittin
Yiğitler yiğidi baktım sal gibi
MUTLULUK VERMEDİ GİTTİ
Çileli dünya’da beklerim ölüm
Yalvardım mevlaya vermedi gitti
Duası tutmayan çaresiz kulum
Gönlüm muradına ermedi gitti
Leyleğin kanadı taşımaz bizi
Ebe yardımını görmedin anam
Doğumda zahmetin içinde sızı
Kağnın adını vermedin anam
Emer iki çocuk doymaz sütünden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!