Erdal Şabahat Şiirleri - Şair Erdal Şabahat

0

TAKİPÇİ

Erdal Şabahat

Gün döndü geceye geçti..
Yüreğim gecenin yalnızlığında şimdi..
Sokak şarkılarının acı çığlığı kulaklarımda
Sesime ses ver bir telinden,düşmesin zülfün öne bir telinden..
Gözlerim ararken kaybettiklerimin ötesinden..
Gün daha soluk vermeden,geceye geçmeden..

Devamını Oku
Erdal Şabahat

Yüzüne ay çeksem gözüne de nuru…
Haleyi başına koysam,gönlüme de hareyi…
Halene tebessüm eder,halimden halin gider…
O zaman halin nice derler,anlayın halimden der,..
Hal başa çare yürek,baştan sona sen gerek..
Biçare olan halime,dermanı versen gerek…

Devamını Oku
Erdal Şabahat

Zeytinliye varınca seyre durarsın..
Denizden kopmuş iki martıyı..
Uçuyorlar sesiz ve özgürce…
Göğün maviliklerine kanat açıyor biri..
Çınar ağaçlarının dallarına mest diğeri..
Nasip neresiyse,Zeytinliye kanat açıyor..

Devamını Oku
Erdal Şabahat

Aklından bir sayı tut diye yankılandı bir ses…
Geçmişten kalan son titreme kayboldu duvarlar arasında…
Türkan, tek ve tek başına kaldığında duyduğu sesti bu..
Gizli anıların yolcusunun limon ağacında asılı kalanlarıydı..
Hasan ile Ayşe nin kayıp aşk sembolleriydi duvar dibinde..
Onlar önce dostluk ekmeğini,sonra sevgilerini paylaşmışlardı beraberce…

Devamını Oku
Erdal Şabahat

Ömür,iki kapılı bir tünel..
Ne zaman girilir,ne zaman çıkılır,Ebelden,ezel..
Bir balık misali hayatı akıp yüzer..
Yılları bir önüne birde arkasına düzer..

Ömür vardır,yaşanası ömre bedel..

Devamını Oku
Erdal Şabahat

İnsanın Kıymeti kalmazdı,Kaderine su vermeseydi..
Su gibi akıp gitmezdi bu dünyadan,Ecel zaman vermeseydi..
Gönüller avare yurtsuz kalırdı,Sevgi bir heyecana bin göz yaşı dökmeseydi..
Sözler asılı duvarda bahtsız dururdu,Yürek durgun dili titretmeseydi..
İnsan garip dünyanın yalnız dostu olurdu,Kelime şiire anlam hediye etmeseydi..
İnsanın özü bulanık deryada yiterdi,Bir yudum pınarın duruluğunda sevgi taşımasaydı..

Devamını Oku
Erdal Şabahat

Börekçi güzeli derlerdi,en güzel börekleri yavuklusuna yapardı..
Göz göze geldiler,gözlerle kucaklaşıp seviştiler..
Akşamın kırık kızıllığını görmek için..
Yıldızları uğurlayana kadar hasreti acıtmak istercesine…
Sevdiğinle sözleşmişti,buluşmaktı yüreğin heycanı..
Bekledi rüzgarın uğultulu şenliğini dinlerken ….

Devamını Oku
Erdal Şabahat

Senin elinden azadı, dilinden nusratı bilmedim....
Arşta kelam,Yüzde nurun sırrını neyleyim diyemedim..
Hayatın hakkı kullarına,kulda yalanı istemedim….
Aşıkların ahı düştü,aşk ucundan zarısını göremedim..
Felek bir güler,bin ağlatır bunu bilip ömrümce diyemedim..
Defteri ağır tutmuş felek,dönüp dolaşıp ondan geçemedim..

Devamını Oku
Erdal Şabahat

Gül yanınla gül bana..
Gülün düşmeden hasrete ayrı desteden..
Şu hasta gönlüm çeker ızdırabını besteden..
Teller bile seslenir sesine nağmeden..
Yüreğim zarı zarı sen diye çekmeden..
O yüzden gül yanınla gül bana..

Devamını Oku
Erdal Şabahat

Merak etme gönül! Sadece yaşa…
Güzel yaşa,akıl baştan gitmeden,
Meraksız yaşa,sonraki anı düşünmeden?
Ne gerek var,merakı sorup,satanlara..
Meraksız yaşa,bu anı çek sadece ruhuna..
Dil sözsüz,ağız dilsiz kalmadan..

Devamını Oku