Erdal Ceyhan Şiirleri - Şair Erdal Ceyhan

Erdal Ceyhan

10.Şiirde Ustalık :

Şiirde “Ustalar” var mıdır? Amenna. En aşağısından “Usta” diye bilinenler vardır. Şiirde bir ustanın ustalığı nereden gelir? Çok kısa bir tanımla denilebilir ki; bir ustanın ustalığı şiire hakimiyetinden gelir. Şiiri okuyan ve şiirden anlayan bir kişi, “bu şiiri bu işten anlayan bir kişi yazmış..” diyebiliyorsa,ustalık başlamış demektir.

Doğal olarak bir ustanın “Usta” olabilmesi için, şiir alanında bir fırın ekmek yemesi gerekir. Her şeyden önce şiirin “anhasını minhasını” bilir. Bu ne demek mi? Hadi yeni deyimiyle söyleyelim, şiiri enine boyuna iyi bilir. Çok zaman harcamıştır, çok okumuştur; çok yazmıştır..Kendince bir şiir “Poetika” na sahip olmuştur. Taklitçi değildir. Eski ustalardan çok şey almıştır ama, kendince yeni bir şiire varmıştır..Usta bu konuda ders verebilecek niteliklere sahiptir. Usta aynı zamanda bizim halkımızın tabiriyle “Hoca”dır. Bu işin akıl danışılan kişisidir.

Devamını Oku
Erdal Ceyhan

11.Esin Perisi

Sorarlar şaire, “Dün gece şiir yazdın mı? İlham Perisi gelmedi yazamadım…” Var mıdır öyle bir ilham perisi. Belki birilerinin vardır. Biz şimdiye kadar görmedik; Ha, bir sürü güzel kız gördük de,içlerinden hiçbirisinin adı “Esin “ değildi…Esin,esin,esin..Bazılarını sık sık ziyaret ediyor da bazılarının semtine niye uğramıyor.

Esinin uğrayıp uğramaması herhalde daha çok kişinin şiir yazabilme (genelde yazabilme..) yeteneğiyle çok yakından ilgili..Bazıları yazabilir, o yeteneğe sahiptir, bazıları yazamaz. Bazıları şiir yazabilir, bazıları öldür Allah yazamaz.! Çok zorlasanız, alt alta bir şeyler yazarlar ama o da hiçbir zaman şiir olmaz, komik bir şeyler olur çıkar.

Devamını Oku
Erdal Ceyhan

Şiirin Boyutları: 1.Anlam Boyutu:

Bir şiirin içeriği onun anlam derinliğini de belirleyen öğelerden biridir. Anlamı kestiren bazı öğeler vardır: Şiirin uzunluğu kısalığı; kullanılan sözcüklerin anlamlılığı; imgelerin değişiklik derecesi; konusunun belirginliği; konunun şair tarafından ne derece iyi etüt edildiği.. Bütün bunlar bir şiirdeki anlamın yazan ve okuyan açısından daha anlaşılır yada flu olmasının yolunu açar.

Bir şiir anlam bakımından ya çok anlaşılırdır. Herkes okuduğu zaman aşağı yukarı aynı şeyi anlar. Kişiler arası yorum farklılıkları en az derecededir. Yorumda farklılık yoktur; veya tersi, öylesine anlam bulanıktır ki; her sözcük; imge; dize ve kıta üzerinde çeşitli tartışmalar yapılabilir. Bu bakımdan “bir şiirin anlamlılık derecesini” bir 1- ila 10 ‘luk bir matriks üzerinde gösterebiliriz. Bir uçta çok anlaşılır şiirler, diğer yanda, en zor anlaşılır şiirler. Diğer şiirleri bu matriks üzerinde bir yerlere koyabiliriz.

Devamını Oku
Erdal Ceyhan

2.Biçim Boyutu:

Şiir havaya yazılmaz. Ozanlar belki eski zamanlarda yırlarını yazmazlardı, söylerlerdi. Onu dinleyenlerde, iyi dinlerlerdi ve ezberlerdi. Ve bir başka mekanda onu kendilerine göre söylerlerdi. Onun için, eski yırların, şiirlerin özgünlüğünden her zaman şüpheler vardır. Çünkü,örneğin, eski destanların her zaman, ülkeden ülkeye, köyden köye değişen “varyasyonları” vardır. Burada, yazıdan önceki, şifahi edebiyat döneminden sözediyoruz.

Ama daha sonra,yazı keşfedildi, yaygınlaştı, edebiyat ürünleri, şiirler kaleme alınmaya başladı.; o zaman yazılan şiirlerin bir de görsellik devri başladı. Bazı şairler, şiirlerin ezbere söylemez, hatta hiç sözlü olarak okumaz oldular ve bunu yadsıdılar. Şiir okunur, ve algılanır dediler. Bu iki anlayış Anadolu’da hala yan yana yaşıyor. Bir yanda Aşıklar köylerde, bir araya geliyor, karşılıklı olarak sözlü olarak atışıyorlar. Diğer yanda, bazı şairler de Anadolu’daki küçük dergilerde,büyük dergilerde şiirlerini yazıp dertlerini anlatmaya çalışıyorlar. Bunun yanında bir de INTERNET edebiyatı ortaya çıktı. Yeni bir ortam. İnsanların dergilere bile ihtiyacı yok. Bir şiir yazın, internetteki sitenize koyun, dünyanın dört bir yanındaki okuyucularınız (eğer varsa) gelip sizi bulurlar, okurlar. Yeter ki siz değerli, okunacak, değişik ve yeni bir eser sunun onlara. Onlar biliyorlar,kimin kim olduğunu. Ve kimin iyi, kimin kötü olduğunu. “Okuyucu velinimetimizdir” derler ya, öyledir doğrudur. Ama bazıları, “Ben kolay kolay anlaşılmam, beni anlamaları için bir fırın ekmek yemeleri gerekir” diyip,tafra ile gezerler. Bu da onların bilecekleri bir şey.

Devamını Oku
Erdal Ceyhan

3. Şiirin Moda Boyutu:

Sanatta, şiirde “Moda” var mıdır? Yani bazı anlayışlar günümüzün anlayışına, zihniyetine göre, değişir, biçimlenir mi? Keşke bu soruya,”Hayır, şiirde asırlardır kabul edilmiş şekiller,anlayışlar vardır; onların dışına zinhar çıkılamaz..” diyebilseydik. Ama gerçekler onu göstermiyor. Nasıl kadın elbiseleri, çantaları her mevsim değişiyorsa, şiirdeki anlayışlar da asırlarla, yıllarla birlikte değişme gösteriyor. Şimdi soralım, bugün Fuzuli gibi şiirler yazmak istesek, bunu ısrarla sürdürsek ne olur? Yada Karacaoğlan’ı taklit etsek, onun gibi şiirler yazsak..Biraz can sıkıcı olmaz mı?

Günümüzün davaları başka; şiir o katı kurallardan, biçim içerik anlayışlarından kurtuluyor. Her yerde olduğu gibi şiir alanında da “devrim” oluyor…Bunun farkına varmak lazım. Devrim demek, değişim demek, iyiye, güzele, doğruya …Bu yönde bir değişim zor; aslında değişim; çoğu kez rahatsız edicidir. Tembel kafalar için, değişmek demek,ne demek? Zor iş..Yeniyi yorumlayıp,anlamak,ona uymak..Toplumbilimsel açıdan toplumların değişmesi çok uzun süreçler alır. İşte size üç asırdan üç kıta:

Devamını Oku
Erdal Ceyhan

Dertli dertli söyledinde
Derdi derde ekledinde
Kim dinledi kim okudu
Hep bir yanıt bekledinde.

Hiç kimse dert dinlemiyor

Devamını Oku
Erdal Ceyhan

Hey foto! Bizim bir resmimizi çek
Tam söğütün altında olsun
Arkaya palmiye ağaçlarını korsun
Plakta Kayahan çalsın
Kenarda mavi deniz görünsün.
Hey Foto! Yerlerde sarı çiğdemler

Devamını Oku
Erdal Ceyhan

1.Şairlik Yazarlıktır:

Yazarlık ne demek? Eli kalem tutan, demek. İnsanlar bu dizelgeye göre ikiye ayrılır. 1.Yazamayanlar; 2.Yazabilenler. İşte “Şair” taifesi bu ikinci ulama girerler ki, evvel Allah yazdıkları zaman mangalda kül bırakmazlar. Öyle bir yazarlar ki, onların okuru ayrıdır; genelde kendi yazdıklarını kendi okurlar veya diğer şair taifesinden de yolunu şaşıranlar arada sırada okur.. Başka da okuyucusu yoktur. Onun için bütün şair milleti öldükten sonra meşhur olur. Adları defterin üst katına yazılır.

Şair milleti yazar olurlar, aslında biraz da “geveze” olurlar; olur olmaz şeylerden sözederler. Biraz gevezedirler. Ağızlarında nohut ıslanmaz. Çevresinde ne görürlerse, iyi, kötü zemmedip yazarlar. Hem de ne yazmak; aman Allah..Bine bin katarlar.

Devamını Oku
Erdal Ceyhan

6.USTALIK AŞAMASI:

Ustalık aşamasında olan bir şair artık,tanınan,izlenilen bir şairdir. Bir çok özellikleri vardır:

a.Dili Ustalıkla kullanır:
Sahip olduğu, yazdığı dilini çok ustalıkla kullanır,eski ve yeni söz dağarcıklarına hakimdir. Çok geniş bir söz hazinesine sahiptir.

Devamını Oku
Erdal Ceyhan

Çarşamba günü tam sabah beşte
Şafak sökerken odasını terkediyor
Yavaşça odasının kapısını kapatıp
Kısa bir not bırakarak,elveda diyor
Aşağı inip mutfağa gidiyor
Mendilini kullanarak sessizce

Devamını Oku