Seninle gönül eğlendirmişim,
Farklı hayatlara,farklı renklere çevirmişim seni,
Cebimde taşımaya gücüm yetmedi belki,
Belki de taşımaya gerek yoktu cebimde seni.
İpimi bağlayıp bir kağıt parçasının ucuna,
Sallanmışım rüzgara doğru,
seninle olan anların kokuları gitmiyor burnumdan,
o şarkılar bırakmıyor yakasını insanın hiç bir zaman.
yaz kış demeden gittiğimiz o yollar,gördüğümüz ilk kar taneleri,
küçük bir odada kocaman sevdalar var bir de yaşananlar.
ellerini tuttuğum o tüm anlarda ve sakladığında bedenini tüm saflığınla bana,
o köhne baraka cennet oluyor,
Şiirler çekiliyor damarlarımdan kanım gibi,
Soğuğu değil havanın beni üşüten,
Buğusu değil gökyüzünün yazamayışım sebebi.
Ben her sene,
Ben her ay,
Vesenenin bu gününde yollarından geçiyorum,
Şu kar kadar ömrümüzde,
Çarpışmadan seviyoruz ya birbirimizi,
Üşüyüp üşüyüp sarıyoruz ya kaşkol gibi kendimizi,
Elin elimde olalı yıllar geçiyor ya,
Bir de can ekledik ya sevgimize,
Hadi bir bere bir kaşkol daha çıkar ömrümüze…
Karsimda duran tepelerin ardinda,
Yukselen bulutlar dag gibi duruyordu sanki karsimda.
Gunes ellerimizin degdigi ilk yerden,
Karli bir istanbul sabahina parliyordu.
Gectigimiz karanlik, karli yollar
Köhne bir barakada bayat,tatsiz bir çay,anlam kazanıyordu gözlerinde
kim bilir nasıl geçiyor altından sular,
bensiz attığın adımlardan hesap sorar bu kaldırımlar.
kokunu bıraktığın istanbul sokakları,
adımıza yazılan şarkıları,kim bilebilir bizden başka.
sustuğunda anlattığın aşkı,
konuşanlar anlatamadı bana hala.
kimse bilmez, neyi nereye, kime yazdığımı.
dağ desem sen, deniz desem ben oluyoruz yine.
kim bilebilir benden başka senin rengini.
çiçek desem olmaz, gül desem kokmaz istanbul senin gibi
neyin adını değiştirsem, sana çıkıyor sokaklarım
... bir yer var!
Kirmizi baslikli sehrimde,
Gözlerim seni ariyor bu sisler içinde.
Çatinda bir kar miydim mevsiminde yağan...
Yoksa yaz geldiginde sarkan ben miydim eteklerine.
Göz gözü görmüyor artık,
Ve büyük cümlelerim yok bu şehre.
kısa şeyler yazamıyorum uzunca yaşadıklarıma
bir kelimeyle anlatsam da, yazarken sığdıramıyorum seni bir satıra
gelin güvey oluyor hayat kendine
beyazları giyenler hep masumiyeti ifade etmiyor artık bana
kızdığımdan değil söylenmelerim yakarışlarım yağmalarım yere
...kendimi gökyüzünün yerine koymalarım senden değil
Kıtalar sallanıyor
Binalar yıkılıyor
Ama herkes kendi depremini anlatıyor bu hayatta başkalarına
Analar gözyaşlarını çocuklarına akıtıyorlar
Ben sana ağlıyorum
Ben sana yakıyorum ağıtımı son yıllarda
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!