Entelektüalizmden Anarşiye (Hoca ile Çek ...

Naime Erlaçin
955

ŞİİR


43

TAKİPÇİ

(Hoca ile Çekirge – 3. Bölüm)


-Hakkında şikâyet var Çekirge.
-Neymiş hocam?
-Abuk sabuk yazı ve şiirler yazıyormuşsun.

Tamamını Oku
  • Ayşenur Yazıcı
    Ayşenur Yazıcı 31.10.2003 - 02:58

    Vay vay vay!
    Tüyap kitap fuarında eski bir dansözün 'erKEKler nasıl pişirilir' adlı kitabının önünde imza kuyruğunda yaklaşık 150 kişi varken;karşı standta edebiliği hiçbir kültürel ortamda tartışılmayan Tuna Kiremitçi 10-15 kitabı imzalarken ve salonun diğer köşesinde, gazeteciyken aldığı yazım ödüllerinin yanı sıra arasında edebiyat ödülüne aday kitabı da olan bir zavallı kendini şair zanneden tv süsü bir spiker kadın 15-20 kişiye kitap imzalıyorsa,
    bu memlekette koltuk rengine göre tablo alanlardan biraz da şiir sitesine şiir yazdığını sanan insanlar da sorumlu değil mi?...Ya da pop-star yarışması düzenleyip sanata kıymetler kazandıranların, ya da haber bültenlerinde bir futbolcunun kız arkadaşıyla ayrıldığını 3. önemli haber olarak verenlerin, yahut ramazandan ramazana dini olduğunu hatırlayanların rolü yok mu?
    Çekirge filan hikaye artık..Zıplamayı bilmeyen kalmadı..Kauçukta herşey zıplıyor..Ortam plastik..Hayatlar palstik...enteller plastik..iltifatlar,yalakalıklar plastik...şiirler de artık plastik..
    Sağlıcakla kalın bari...

    Cevap Yaz
  • Umut Gül
    Umut Gül 29.10.2003 - 19:50

    ivit hocalar ve çekirgeler hep vardır,
    kimin neyi çok bildiği ise hep tartışılır...
    önemli olan kimin neyi bildiği değil kimin neyi doğru yaptığıdır sevgiyle

    Cevap Yaz
  • Ecdat Armağan
    Ecdat Armağan 28.10.2003 - 12:23

    Değerli şairlerimizden Sayın Bölükbaşı'nın yorumunu okuduktan sonra,acaba farklı bir yazı mı okumuşuz düşüncesine kapıldığımı belirterek başlayacağım sözlerime.Anladığım kadarıyla Sn.Erlaçin mizahi bir pencereden bakarak duygularını dile getirmiş,yazı içindeki (Sn.Bölükbaşı'nın deyimiyle) şiddet unsurunu defalarca okumama rağmen görememiş olmamı değerli yorumcu mazur görür sanırım.Şiirlerini uzun zamandır okuduğum Sn Erlaçin'in de, gerçek entellektüel kavramını,geleneksel anlamı içinde,düşünsel veya zihinsel etkinliğe yönelmiş,bilgili,değerlendirme ve eleştiri gücü yüksek,topluma öncülük etme misyonu yüklenmiş aydın,çağdaş kişi olarak tanımladığından kuşkum yoktur.Öte yandan eğer yanlış anlamadıysam,Sn.Can Dündar'ın sözü edilen popüler kültür sorgulamasındaki 'en üst düzey yaşayanlar' la 'entellektüel' arasında Sn. Bölükbaşı'nın kurduğu bağ'ı da kavrayabilmiş değilim. 'İyi yaşama özlemi'nin toplumun her kesimine hakim bir düşünce olması kadar da doğal bir şey olamaz.Önemli olan o yaşamı gerçek kılacak koşulların sunulup sunulmadığıdır.Bir eksiklik varsa bunu sadece yöneticilere bağlamak ta pek doğru olmaz,çünkü unutmayalımki o yöneticileri de seçen yine halktır.Ve o halk'a aydınların bugüne kadar doğruları hiç göstermediği suçlaması da biraz insafsızlık olur düşüncesindeyim.Asla bir tartışma açma niyetinin bende de olmadığını söyleyerek,Sn.Erlaçin ve Sn.Bölükbaşı'na derin saygılarımı sunarım.

    Cevap Yaz
  • Oğuzkan Bölükbaşı
    Oğuzkan Bölükbaşı 28.10.2003 - 08:43

    bu ülkede yaşayan aydınların en büyük açmazı, kendilerini hep halkın çok üzerinde görüp, buna rağmen evrensel eserler verememeleridir.Altmışbeşmilyon nüfuslu bir ülkede dünya çapında aydın sayısı bir elin parmaklarını belkide iki elin parmaklarını geçmez.Aydın kendini halkın o kadar üzerinde görür ki o nedenle halkın kendisini anlmadaığı gibi, kendisi de halkı anlamaz. o zaman aydınımız çıkar halka rabesk falan der.Aydınımız öyle bir açmazdadır ki, bireysel özgürlükten sözederken kendi halinde yaşayan halkın bireysel beğeni özgürlüğünü küçümser ve niçin halkın beğenisinin bu olduğunun farkına varmaz. En güzel soruyu Can Dündar popüler kültürü sorgularken sordu niçin dedi en üst düzey yaşayanlar ile alt seviyede yaşayanlar aynı dizi kahramanını seviyor, aynı müziği dinliyor. Bunun üzerinde düşünmek gerekir.Ülkemizde medya, aydın kesimin elinde medyaya sahip olma şansı yok halkın ve bu medya halka ne sunuyor bir bakın, aydınları sorgulayın halkı sorgulamak yerine.Halk hangi güzel eseri red etmiş onu söyleyin.
    İkinci husus aydının öğrenmeyi red edip hep öğretmen havasına girmesi, okuma yazma ortalaması ilöğretim üçüncü sınıf olan bir ülkede halkın içinde olmayan aydınlar, halkın ürettiği güzellikleri mesela dili, mesela giysileri mesela halk edebiyatını mesela türküleri mesela şarkıları bir kenara itip tümüyle insanlara arabesk yaftasını onlara yapıştırıyorlar. Naime hanım maalesef bu yazınızdaki şiddete katılamıyorum, ben siyasetçi olarak yıllarca halkın arasında gezdim, onların özlemlerinin de iyi yaşamak olduğunu biliyorum, sizin içinizde taşıdığınız isyanlara benzer onların içlerinde de isyanlar var.biliyorsunuz dünyada halkını küçümseyen tek aydın gurubu bizde var mamalesef, değişim halksız olmaz bu bir ikincisi siz doğru bildiğinizi doğru yaparsanız güzeli sunarsanız bu insanlar anlar ve öğrenir bu iki..yazdıklarım tartışma açsın istemiyorum ama sorunlu olan halk değil aydınlar ve yöneticilerdir benim fikrimce. Sağlıcakla kalın

    Cevap Yaz
  • Muammer Çelik
    Muammer Çelik 28.10.2003 - 02:49

    Hoca bildigini okur... talebe onu taklit eder...

    Cevap Yaz
  • Nevin Kalafatoglu
    Nevin Kalafatoglu 27.10.2003 - 23:58

    İnanilmaz tad aldım... Bu bir gerçek cekirge ve hoca kadar... ama en gercek sizsiniz.... tebrkler ve binlerce tesekkurler.... :)

    Şimdiki cekirgeler hocadan daha geleneksel :)) ve bagimli .. öz'ü... biliyorlarda.... gürlüğü bilmiyorlar...
    kissadan hisse... bari onlara.... gerisini bos verdim...uzun zaman once...aza tamah iyi oldu.. :)
    sevgi ve saygilarımla...
    Nevin Kalafatoglu....

    Cevap Yaz
  • Yaşar Püllü
    Yaşar Püllü 27.10.2003 - 23:49

    Muhteşem bir özet. Hiç bir şey söylemeye gerek yok. Yorumun sustuğu yer burası herhalde.
    Paylaştığın için sonsuz teşekkürler.

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 7 tane yorum bulunmakta