Saramadığı yarasını insan gizlermiş
Bazen de bir gülüşün içine saklarmış
Bazen suküta düşüp kundaklarmış
Mutsuz olanlar hayata kırık bakarmış
Kırık kanadını Rabbine doğru açarmış
Sonra da bu bir imtihan der susarmış.
İhtişamlı sarayında yaşardın gündüz gece
Ağzından düşermezdin dinle imanı nazikçe
Saz çalardın yazın kışın da yaylı kemençe
Sen keyfine düşkün adamdın be Şaki abi.
Çok sağlamdı senin yerin depremi iplemezdin
Senden geriye
Yaşlı gözler
Benden geriye
Bir kırık kalp
Bizden ileriye
Bir temiz sayfa
Mazimiz şan şeref dolu derinden izler taşır
Bayrağım dalgalanır ay yıldızla gündüz gece
Sonsuzluk bestesini dinlerken o kadim şehir
Heybetli dik duruşuyla efsunlu bir bilmece.
Surlarında her taşın kahramanlık sayıklar
Anlatamam derdimi tokmak davulla
Davul zurna çalan dostu istemem
Topladım anıları koydum bavula
Efkarlıyım başka sorun istemem.
Mecnun gibi çölde geçse hayatın
Bir güzele vuruldum düştüm derde
Gönül bağım viran tükendim bende
Tükenince umutlarım yüreğim darda
Anlatsam olmaz, anlatmasam olmaz.
Onulmaz derdim, toz duman serde
Gözlerde başlar aşk
Kirpiklerini kapatma aç
Sağdan bak ışık saç
Soldan selektör çak
Kalbim dört odacıkli benim
Kalbimin sultanı bitanem aşkım
Bu kalpte senin ayak izin var
Kırdın kalbimi ben bu işe şaştım
İçtiğim kadehte dudak izin var.
Sarhoşum aşkından bitmez derdim
Hak hukukla tevâfuk
Sarık cübe sakal kabuk
Adalet olmuş kör tavuk
Kara kargalar öter lavuk lavuk.
ENGİN TOPKAN (06.07.2020)
Sazımla sözümle akar çağlarım
Türkümü söyleyip karalar bağlarım
Kadere küstüm oturup içer ağlarım
Geçti bıre benim gençlik çağlarım.
Zalım felek koydu yanlız başıma
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!