Ol ki bahtına taht tahtına kadı.
El vermeyen elsen servetin neyler.
Burnun Kaf Dağında alsa muradı.
Beni bir dost sorsa muhabbet eyler.
..............
Ömrümce görmediğim insan seline düştüm.
İstanbul’un kahrını çektikçe adımlarım.
Ne sendeledim bir an ne bir köşeye düştüm.
Kaldırımlar yoruldu sürdükçe adımlarım.
...............
Umudunu kesme dünden.
Hiç omzunu düşürme dost.
Korkma gözün gördüğünden.
Ezilme sakın ezme dost.
........
Gölgemin devrildiği yere.
Hatıranı gömdüm diyorum.
Ayrılsak ta ölüm bir kere.
Senin aşkınla gidiyorum.
..........
Zulmüne bakar mısın paranın?
Vicdanlara darp eder hayasız.
Dirhemi kaç kuruştur daranın.
Bir şekil duran insan vefasız.
............
Üzülme bir tanem takma kafana.
Kalk ayağa çek git kalanlar kalsın.
Ellerini uzat son bir kez bana.
Mezara dokunur bir dua kalsın.
.........
Tünevin edi.
Cavın cavıp töverken camgı
Islana edi kişkene balalar.
.........
.........
Kuzey denizinin utangaç kızı.
Durgun sular gibi çıkma karşıma.
Bu senin alnına yazılan yazı.
Karadeniz gibi dikil karşıma...
.........
Hani güneş dağların ardına gizlenir ya.
Sonra başlar akşamın o sessiz saatleri.
Hani o gökyüzünde yıldızlar görünür ya.
O an vadiye çöker gecenin nöbetleri.
.........
Aşk, kelimelere sığar mı bilmem!
Leyla Leyla diyen çöllerde gizli.
Kızgın kumlara yüz sürer mi bilmem!
Mecnun bir vasıta dillerde gizli.
...........
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!