Yazmaya elim varmıyor.
Kağıda kaleme küstüm.
Mektubun beni kesmiyor.
Damardan derdine düştüm.
...........
Güneşi kalbine sığdırdığın gün.
Geceler perişan yıldızlar öksüz.
Bulutlar kahrından ağlasa her gün.
Gökkuşağı olur aşk güpegündüz...
........
Bir gün çok uzaklarda bir ses duyarsan eğer.
Yüreğini hoşnut tut ağlama sakın annem.
Kahpe düşmanı vuran bu gün bininci sefer.
Yüreğini ferah tut ağlama sakın annem.
..........
Yürü aldırmadan başını eğme.
Bastığın toprağı duyda ses getir.
Kır namert belini mazluma değme.
Eli ele değsin yurda ses getir.
.........
Soyun üstünden geceyi.
Bırak tenin bende kalsın.
Nereye baksam sen varsın.
Soluyalım bu geceyi.
.........
Düşünce aklıma ruhun.
Dilde ne yangınlar gördüm.
Tufanı söndürmez Nuh'un.
Ben, aşkı sende öldürdüm...
........
Birazdan denizden ölüm yağacak.
Fırtına kopacak elden ne gelir.
Kaybolan umuttan öfke doğacak.
Ana ağlayacak elden ne gelir.
..............
Ölüm duvardan kapı bir kez yıkılır.
Seveceksen sev beni dünya gözüyle.
Aklına ne sualler her gün takılır.
Kaybetmeden sev beni dünya gözüyle.
.............
Bir Çarşamba akşamı demir parmaklık ardı.
Genç bir adam yanında iki gardiyan vardı.
Azarlar gibi bir ses kulakları çınlatan.
“Bu son gecen dua et” sözleri yankılandı.
"Gözün gördüklerini göstermeye ne hacet.
Görünmeyende görmek, işte asıl keramet..."
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!