Bir merhaba sözüne
Kapıldı şu yüreğim
Ardındaki izine
Bakakaldı gözlerim
Ya unutmam gerekir
Senin ne elinden ne ak teninden,
Ne revnaklı inci güzelliğinden,
Ne de saçlarının bir lülesinden.
Ayrılmaz bu gönül ayrılmaz senden
Aheste aheste yürüyüşünde;
Günü gelmedi mi,artık iflah ol
Dönülemez değil,gittiğin bu yol
Dünü bitirsen de,belki zaman bol
Zararından vazgeç bana kalırsa
Meyhur eda ile bulunmaz çare
Aşkımız dağlar kadar büyüktü yar:
Bir küçük yangın ateşi kül etti
Kararan sevgi artık kime yarar
Bir küçük yangın ateşi kül etti
Gönlümde nice kor şimşekler çaktı
Taş yığınlarında güya hayat yaşanırmış
Bazen komşu komşunun kapısını çalmazmış
Kibrin muhabbeti kovduğu o mekanlarda
Kimseler kimselerden selam bile almazmış
Ulvi duygunun sırrını şimdi anlıyorum
Sine sancısını atacak merhem
Arzdan arşa kadar ben efkârlıyım
Halime asılan dert dirhem dirhem
Ne kendime ne ele yararlıyım
Can evime konmuş elem taşları
Saklıca gönderdiğin mektuplar neye yarar
Hüzünlü satırlarda hep bana sitemin var
İki kalbin arası bu kadar mı bozuk yar
Nereye varacak bu aşkla nereye kadar
Adın şarkılarda dinmedi bir gün
Yıllarca söyledim hep üzgün üzgün
Aşkımız mahpustu sevgimiz sürgün
Bir an görülmedi bir gün güldüğüm
Başımda yolmadık tek saç kalmadı
Sırra kadem bastın, öyle üzgünüm
Öyle huzursuzum,dünden ölgünüm
Üstüne gelinmez halde her günüm
Gelmeyen sevgili nerdesin şimdi
Söyle başına bir haller mi geldi
Gözlerim düştü endamın üstüne
Çeker film gibi yolda saatlerce
Meramım kalpte sayıklar hep seni
Çırpınır sözler dilde saatlerce
Kalbimden sana coşar sevgilerim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!