endülüs şarkısında rakkase gölgesi
ışıklar med cezir, meydan yalın ayak
rüzgârdan nameler okunur açık gözlerde
duvarlara yankısı düşer kıvrak çalgının
bir el tef'e dokunur
bir el geri atar zülüfleri
bir beden kıvrılır, iki beden gibi gölgesi
başlarda bir vecd imgesi
simgesi ruha nakşedilmiş muzaffer gülüş duyulur
şuh nefeslerde zil sesi
el çırpar esrarı gergefe işlenmiş gök kadar parlak yüzlerde sevinç nidası
başlar döner,
taşlar döner gibi,
aşklar döner gider gibi gelir
dibi berrak kadehlerde gül yüzlü Endülüs güzellerinin telvesi
tarot bedenli ince kâğıda yazılmış fal gibi
düşler yanar,
gülüşler yakar bir alev gibi
kumrular konar dudaklardan dökülen melek kanatlı nakaratlara
Gırnata'nın bestesi yazılır yeniden
aheste bir duman gibi
çöl gibi
çölde bir serap gibi
ve bir umman gibi,
uzun saçlı, uzak bakışlı heveslerin baygın aryası dökülür dudaklardan
sönük ateşlerin eşsiz harareti,
yangın yerinde dik başların eğilmiş gövdesi gibi
Gırnata'nın bestesi yeniden yazılır
bir süs gibi, süslü bir endülüs gibi
Kayıt Tarihi : 21.4.2007 22:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Çok güzel işlemişsiniz ve güzel bir şiir olmuş.Candan kutluyorum sizi ve şiirin ilk tam puanı,ilk yormu benden olsun diyorum,bereket getirmesini(!) dileyerek.Başarılarınızın devamını diliyorum.
Bu arada 'şuh nefeslerse çıngırak sesi yerine 'zil sesi' deseydiniz,daha mı güzel olurdu diye düşündüm.
Saygılarımla,
Ünal Beşkese
TÜM YORUMLAR (1)